Çağdaş İslam düşüncesi, yaklaşık olarak XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyılın başlarından bugüne kadarki süreçte geleneğin yeniden yorumlanmasına yönelik kaygılarla gerçekleştirilen ve ıslah, tecdit, ihya, İslamî reform ve İslam modernizmi gibi çeşitli şekillerde tanımlanan entelektüel faaliyetlere tanıklık etmektedir. Bu faaliyetler kimi zaman İslam düşünce geleneğinin bütününe yönelik genel yorum ve eleştiriler şeklinde kimi zaman ise klasik düşünürlerden herhangi birine yönelik yeni okuma ve yorumlar şeklinde ortaya çıkmaktadır. İbrahim Musa’nın ilk yayımlanışının üzerinden epey zaman geçmesine rağmen yakın tarihlerde Türkçe’ye çevrilen çalışması da bu kapsamda değerlendirilebilir. Çalışmanın odak noktasını yazarın Gazzâlî’yi çağdaş İslam düşüncesinde konumlandırmak istediği bağlamdan hareketle yaptığı yeni okuma oluşturmaktadır. Yazar gerek oryantalistlerin gerek çağdaş İslam düşünürlerinin Gazzâlî ile ilgili değerlendirmelerinden farklılaşan bir Gazzâlî portresi çizme gayretindedir. Bu portrede Gazzâlî, Homerosçu düzenli duygu değişimlerine ve geçişlerine uymayan bir yaşam örüntüsüne ve karmaşık bir psikolojiye sahip, kendisinde aynı anda var olabilen çeşitli bilgi katmanları arasındaki çatışmaya eğilimli bir figür olarak sunulur. Gazzâlî büyük düşünürlerin özgür bir tutum ve epistemik bir açıklıkla pek çok bilgi geleneğiyle irtibat kurabilen tavırlarını yansıtan bu yönü itibariyle çağdaş İslam düşüncesinde bilginin körelmesi ve bilgi üretim sürecinin tıkanması gibi durumların aşılması açısından güzel bir örnek teşkil eder. Yazara göre, kelam ve özellikle fıkıh gibi geleneksel ilimler karşısında eleştirel bir tutum takınan Gazzâlî’nin çağdaş İslam düşüncesi açısından dikkate değer bir anlam ifade etmesi ancak onun yeni bilgi üretimi ve dini tahayyülde gösterdiği yaratıcılık dikkate alındığında mümkün olabilecektir. Yazar buradaki bütün süreçleri Gazzâlî düşüncesinde var olduğunu iddia ettiği üç unsurla irtibatlı bir şekilde açıklamaktadır. Bu üç unsur, a) eşik veya dehliz konumunun yaratıcılığı, b) sürgünde bulunma hali ve c) poiesis ve ethos olarak ifade edilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitâbiyât |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 44 |