İnsanlararası etkileşimin yoğun yaşandığı hizmet sektörünün gelişmesiyle birlikte işgücünde aranan niteliklerde de değişiklikler yaşanmıştır. Hem işverenler hem de müşteriler tarafından çalışanlardan işin niteliğine göre bilgi, yetenek veya kas gücü yanında uygun duygusal gösterim de talep edilmeye başlanmıştır. İçten gelerek veya işin gereği olarak sergilenen ve duygusal emek olarak tanımlanan duygu gösterimlerinin çalışanların iş aile çatışması yaşamalarına ve psikolojik sıkıntılara neden olabilmektedir. Bu nedenle savunma sektöründe yapılan bir uygulama ile duygusal emeğin iş aile çatışması ve psikolojik sıkıntı üzerindeki etkileri yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda duygusal emek boyutlarından otomatik duygusal düzenleme (ODD) ve duygusal sapma (DS) ve iş aile çatışmasının (İAÇ) psikolojik sıkıntı boyutlarını anlamlı olarak etkilediği ancak ODD ve DS‘nin İAÇ‘yi anlamlı olarak etkilemediği ve İAÇ‘nin aracılık rolü olmadığı tespit edilmiştir.
With the development of the service industry in which interaction among people is intensely common, changes in the characteristics of labor are also experienced. Proper emotional display as well as knowledge, capability and brawn have been expected from employees by both employers and customers. Emotional display, set out sincerely or due to work, and described as emotional labor may cause employees to experience workfamily conflict and psychological distress. For this reason, with a study on defence sector, effects of emotional labor on family-work conflict and psychological distress are analyzed using Structural Equation Modeling. As a result of the analysis it is determined that, of the dimensions of emotional labor; Automatic Emotion Regulation (AER), Emotional deviance(ED) and Work-Family Conflict (WFC) significantly affect psychological distress dimension but AER and ED do not significantly affect WFC and that WFC does not have a mediating effect.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 40 Sayı: 2 |