The Russia-Ukraine war has triggered widespread disruptions and long-term consequences in international trade, accompanied by significant political and legal ramifications. Energy has emerged as a primary concern. Russia's substantial share of the European Union's natural gas imports, coupled with its utilization of energy as a geopolitical weapon, has precipitated a severe energy security crisis for European nations, particularly Germany. This study investigates the responses and policy decisions undertaken by the German government since the onset of the war, with a focus on enhancing energy security and self-sufficiency. Within this context, the long-term objective of utilizing renewable energy as the primary source for total energy consumption, a cornerstone of German energy policy for many years, has been critically examined in terms of its effectiveness in ensuring energy security. Furthermore, the study explores alternative pathways to address the precarious energy security environment created by the heavy reliance on imported fossil fuels. In this regard, nuclear energy, which was phased out of German energy policy in the 1980s, has been re-evaluated as a potential solution to Germany's current energy predicament. The study concludes that nuclear energy, like natural gas in the past, could serve as a bridge towards transitioning from fossil fuels to renewable energy sources, thereby bolstering Germany's energy security. Additionally, the study finds that Germany's prioritization of environmental concerns over security in its energy policies has contributed to national energy supply security challenges, as exemplified by the Ukraine crisis.
Energy Security Nuclear Energy Policy Germany Energy Transition Ukraine Crisis Renewable Energy
Rusya-Ukrayna savaşı, uluslararası ticarette geniş çaplı aksamalara ve uzun vadeli sonuçlara yol açmış; bu süreç önemli siyasi ve hukuki yansımaları da beraberinde getirmiştir. Enerji konusu ise bu kriz sürecinde temel bir sorun olarak öne çıkmıştır. Rusya'nın Avrupa Birliği’nin doğal gaz ithalatındaki yüksek payı ve enerjiyi jeopolitik bir silah olarak kullanması, özellikle Almanya açısından ciddi bir enerji güvenliği krizine neden olmuştur. Bu çalışma, savaşın başlangıcından itibaren Alman hükümetinin enerji güvenliğini artırma ve kendi kendine yeterliliği sağlama amacıyla aldığı politika kararlarını ve tepkilerini incelemektedir. Bu bağlamda, uzun yıllardır Alman enerji politikasının temel yapı taşı olan toplam enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların ana enerji kaynağı olarak kullanılması hedefi, enerji güvenliğini sağlama yeterliliği açısından eleştirel bir bakışla değerlendirilmiştir. Ayrıca, ithal fosil yakıtlara olan yoğun bağımlılığın yarattığı kırılgan enerji güvenliği ortamını aşmak için alternatif yollar araştırılmıştır. Bu çerçevede, 1980’li yıllarda kademeli olarak Alman enerji politikasından çıkarılan nükleer enerji, Almanya’nın mevcut enerji açmazına potansiyel bir çözüm olarak yeniden değerlendirilmektedir. Çalışma, nükleer enerjinin geçmişte doğal gazın üstlendiği gibi, fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçişte bir köprü işlevi görebileceği ve bu sayede Almanya’nın enerji güvenliğini güçlendirebileceğini incelemektedir. Ayrıca, Almanya’nın enerji politikalarında güvenlikten ziyade çevresel kaygılara öncelik verme anlayışının, Ukrayna krizi örneğinde görüldüğü üzere, ulusal enerji arz güvenliği açısından sorunlara yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır.
Enerji Güvenliği Nükleer Enerji Politikası Almanya’nın Enerji Dönüşümü Ukrayna Krizi Yenilenebilir Enerji
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Avrupa Çalışmaları, Bölgesel Çalışmalar, Güvenlik Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 15 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 1 |