Antik çağlar boyunca savaş, deprem, sel ve yangın gibi nedenlerle çeşitli boyutlarda tahrip olan kentler, yapılar ve eşyalar tıpkı günümüzde olduğu gibi bazen kullanılamaz hale gelirken bazen de onarılarak işlevlerini sürdürmüşlerdir. Bu tahribatlardan en çok etkilenen yapısal unsurlardan biri olan mozaik zemin döşemelerinde bu onarımlara dair izleri görmek mümkündür.
Mozaik döşemeler küçük parçalardan oluştukları için herhangi bir tahribatta çok çabuk dağılabilmekte ve bütünlüğünü yitirebilmektedir. Bazen büyük yıkım ve tahribatlar bazen de kullanım sürecinde oluşan aşınmalar parça kaybına yol açabilmektedir. Bu gibi durumlarda, hasarlı alanların daha fazla büyümemesi için çeşitli tekniklerle onarılarak yapıların/mekanların kullanımlarına devam edilmektedir. Onarımı yapan ustalar bazen döşemeyi ve üstündeki süsleme unsurlarını orijinal görünüşüne kavuşturmaya çalışmışlar bazen de mekânın bir an önce tekrar işlevlendirilmesi için farklı malzemeyle onarımlar yapmışlardır. Mozaik üzerindeki hasarların ve sonrasında yapılan onarımların konumları, boyutları ve onarım şekilleri ustaların çalışma şekilleri ve dönemin onarım uygulamalarıyla ilgili bilgi vermektedir.
24 Ekin 1831 tarihinde Pompeii Casa del Fauna’da (VI 12, 2) açığa çıkarılan ve İÖ 2. yüzyılın sonuna (İÖ 120) tarihlenen (Pappalardo - Ciardiello 2010: 153) İskender Mozaiği, yapıldığı dönemin tarihi ve edebi kaynaklarında bahsedilecek kadar ünlü olmasının yanı sıra günümüzde de en çok tanınan mozaiklerden biridir. Orijinali günümüzde Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde (MANN, envanter numarası 10020) korunmaktadır. Büyük İskender ve III. Darius arasında gerçekleşen Issus (İÖ 333) ya da Gaugamela (İÖ 331) savaşı tasvir edilmektedir (Pappalardo - Ciardiello 2010: 154; Giulierini et al. 2020: 105). İS 62 depreminde almış olduğu büyük ölçekli hasardan sonra onarılmaya çalışılmış olmasına rağmen bir daha eski görüntüsüne kavuşamamıştır. Bazı kısımlarının tesseralarla bazı kısımlarının ise harç kullanılarak onarılmış olması açısından ender örneklerden biridir. İskender Mozaiği üzerine yapılan araştırmalarda bu iki farklı teknikteki antik onarım uygulamasının farklı dönemlere ait olduğu öne sürülmüştür. Bu makalede, yapılan detaylı incelemeler neticesinde hem tesseralarla hem harçla yapılan onarımların aynı tahribat sonrasında uygulanmış olabileceğine değinilmektedir.
Every so often throughout antiquity, cities, structures and objects were damaged to varying degrees as a result of wars, earthquakes, floods and fires, and became unusable. However, similar to the present day, in some cases it was possible to maintain their function by carrying out repairs. Traces of such repairs are visible on mosaic flooring, one of the structural elements most affected by these destructions.
Since mosaics are composed of lots of small pieces, they can quickly disintegrate in any destructive situation and fall apart easily. Through the ages, the loss of components occurred as a result of not only great destruction and devastation, but also of wear due to overuse. In such cases, in order to reduce the growth of the damaged area, various repair techniques were used, and the use of the structures/spaces continued. The craftsmen doing these repairs sometimes tried to restore the floor and its decoration elements to its original appearance, and other times utilised different materials in order to re-open the space as quickly as possible. The location and dimension of the damage as well as the repair methods on the mosaic provide us with information on the techniques of the craftsmen and the practices of the period.
Found at the Casa del Fauno (VI 12, 2) in Pompeii on October 24, 1831 and dated to the end of the 2nd century BC (120 BC) (Pappalardo - Ciardiello 2010: 153) the Alexander Mosaic is one of the most well-known mosaics today, as well as being famous enough in the period it was made to be mentioned in historical and literary sources. The original is preserved in the Naples National Archaeological Museum (MANN, inventory number 10020). It depicts the battle of Issus (333 BC) or Gaugamela (331 BC) between Alexander the Great and Darius III (Pappalardo - Ciardiello 2010: 154; Giulierini et al. 2020: 105). Despite having undergone repairs following the extensive damage it sustained in the earthquake of 62 AD, the mosaic never regained its former appearance. It is a rare example, as it was in some parts repaired with tesserae and some other parts repaired using mortar. Studies of the Alexander Mosaic suggest that these two different mending techniques belong to separate attempts from different periods. This article, as a result of detailed examinations, discusses the possibility that repairs made with both tesserae and mortar may have been applied simultaneously after the same destruction.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Arkeoloji Bilimi |
Bölüm | Makele |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 16 |