From a historical point of view, the pedal tone was frequently referred to be a “sustained bass note” which correlated mostly with the organ music repertoire. As the variety of tuning systems and tonal music widespread, the pedal tone gained other independent meanings within the tonal harmony. Thus, the pedal tone played an important role not merely as a sustained tone or a non-chord tone (NCT), but also as a functional harmonic content, which may also propagate some cadential progressions within the tonality. In tonal harmony, the pedal tone (also called ‘organ point’) has basically three main harmonic functions as tonic (T), dominant (D) and more rarely, as subdominant (S) including at least one suspended tone. A pedal point has potential to have an area of its own with “a strong harmonic pull” which may include another harmonic progression other than its own function. With the use of a pedal tone, any harmonic progression, regardless how further it pushes the limits of tonality (and even when it comes to a point of emancipation from it) may still have potential to be attracted back, towards the tonality. In respect of this phenomenon, the pedal tones are quite frequently used by the (late) Romantic era composers. In this article, this aforementioned functional harmonic content of the pedal tone, its historical context and its applications in harmony courses as a potential pedagogical tool is investigated.
Tarihsel olarak incelendiğinde, çoğunlukla org müziğinde, “uzayan bas ses” olarak görülen pedal tonları, çeşitli akort sistemlerinin düzenlenmesi ve tonal sistemin öne çıkmasıyla, kendilerine ait birer armonik işleve sahip olmuşlardır. Öyle ki bu durum, uzayan bas ses ve tonal armonideki (akora ait olmayan) “yabancı ses” kavramlarının ötesinde, tonal yapıyı ve içeriğindeki bazı kadans oluşumlarını da destekler bir hâl almıştır. Tonal armonide pedal tonu/sesi ya da org pedalı olarak tanımlanan bu oluşum, temel olarak eksen (tonic), çeken (dominant) ve daha az sık görülmekle birlikte, alt çeken (subdominant) olmak üzere, uzayan (en az) bir sesi içerir. Bir pedal tonu, kuvvetli bir “armonik çekim alanı” yaratma potansiyeline sahiptir ve kendi armonik işlevine ait olmayan, bir diğer armonik yürüyüşle beraber kullanılabilir. Pedal tonu sayesinde, herhangi bir armonik yürüyüş, her ne kadar tonalite sınırlarını zorlarsa zorlasın (hatta tonaliteden kopma noktasına gelsin), tonal alana doğru çekilebilir. Bu olguya bağlı olarak, pedal tonları (Geç-) Romantik dönem bestecileri tarafından da sıklıkla kullanılmıştır. Tüm bu yapısal özellikleri inceleme altına alan bu makalede, tarihsel bağlamıyla birlikte pedal tonunun işlevsel (fonksiyonel) armonideki içeriği ve eğitsel bir araç olarak, armoni derslerindeki kullanıma hazır uygulamaları ele alınmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 4 Sayı: 1 |