Hayatlarımızın mütemadiyen bir yerden bir yere sürüklendiği günümüz küresel çağında mekânlar geçici olarak tüketilmektedir. Kurulan kısa süreli ilişkilerde bu mekânlarla bağ kurmak da oldukça zor olmaktadır. Hiçbir bağ kurulamayan, aidiyet duygusunun eksik olduğu bu mekânları tanımlamak adına birçok düşünür kafa yormuştur. Bu makale kapsamında bu konuda yapılan çalışmalardan literatürde en çok yer edinen çalışmalar olan, Foucault – Des Espace Autres (Of Other Spaces: Utopias and Heterotopias – Diğer Alanlar: Ütopyalar ve Heterotopyalar), Relph – Place and Placelessness (Yer ve Yersizlik), Augé – Non-Places: Introduction to an Anthropology of Supermodernity (Yer Olmayan: Süpermodernite Antropolojisine Giriş) ve Koolhaas – Junkspace (Atıkmekân) ele alınmıştır. Öncelikli olarak ele alınan bu çalışmalar detaylıca incelenmiş, daha sonrasında ise tüm terimler birbirleri ile kıyaslanmıştır. Tüm terimlere üst ölçekten bakmak adına ise bu makale kapsamında ortak bir terim geliştirilmiş ve tüm bu mekânlar Gri Mekânlar olarak tanımlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 9 |
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 (Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) International License.