Amaç: Kanser, mortalite ve morbiditesinin yüksek olması, tedavi maliyeti, süresi ve yan etkileri nedeniyle önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Bu nedenle kanserden korunma öncelikli olarak ele alınması gereken bir konudur. Bu çalışma, hastaların kanser türleri, belirtileri, erken tanı yöntemleri hakkındaki bilgi düzeylerini, tutum ve davranışlarını araştırmak amacıyla yapılmıştır.
Metod: Tanımlayıcı tipteki bu çalışmaya, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi'ne başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 18 yaş üstü bireyler dahil edildi. Herhangi bir psikiyatrik hastalığı olanlar ile kanser tanısıyla tedavi görenler çalışma dışı bırakıldı. Verileri toplamak için ilgili literatüre uygun olarak oluşturulmuş bir anket yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulandı. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 24 programı kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya 266 kadın(%82.1), 58 erkek(%17.9) toplam 324 gönüllü katıldı. Katılımcıların yaş ortalaması 49.04±6.19 olup, 263’ü evli(%81.2), %71.3 ‘ü ilkokul (n=231) mezunu, %37.3 ‘ünün (n=121) birinci derece akrabalarından birinde kanser hastalığı mevcuttu. Ailede erken yaşta kanser görülmesi ile düzenli olarak kanser taraması yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (p=0.038). Cinsiyet ve medeni durum ile düzenli kanser taraması yaptırma arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p˃0.05). Katılımcıların %18.2’si kanser taramalarının sağlığı geliştirmediğini, %11’i risk altında olmadığımız için tarama yaptırmamıza gerek olmadığını düşünmekteydi.
Sonuç: Çalışmamızda katılımcıların, kanser türleri, tarama yöntemleri ve tarama programları hakkında bilgi düzeyi ve farkındalıkları düşük bulunmuştur. Ulusal kanser kontrol programlarının uygulanabilmesi için halkın bilgi düzeyinin ve kanser farkındalığının arttırılması sağlanmalıdır. Erken tanının öneminin toplum tarafından öğrenilerek, bireysel bir sorumluluk haline getirilebilmesi için daha geniş çaplı çalışmalar yapılmalıdır.
Objective: This study was conducted to investigate the level of knowledge, attitudes and behaviors of patients about cancer types, symptoms, and early diagnosis methods.
Method: Individuals over the age of 18 who agreed to participate in the study were included in this descriptive study. Those who had any psychiatric disease and treated for cancer were excluded from the study. In order to collect the data, a questionnaire form was applied by face-to-face interview method. SPSS-24 program was used for statistical analysis.
Result: A total of 324 volunteers, 266 women (82.1%) participated in the study. The mean age of the participants was 49.04±6.19, 263 of them were married (81.2%), 71.3% were primary school graduates and 37.3% had cancer in one of their first degree relatives. A statistically significant correlation was found between having cancer in the family and having cancer screening regularly (p=0.038). There was no significant relationship between gender, marital status and regular cancer screening (p˃0.05). Of the participants 18.2% thought that cancer screening did not improve health, and 11% thought that we did not need to be screened because we were not at risk.
Conclusion: The level of knowledge and awareness of the participants about cancer types, screening methods and screening programs was found to be low. In order to implement national cancer control programs, public knowledge and awareness of cancer should be increased. Further studies should be carried out so that the importance of early diagnosis can be learned by the society and made it an individual responsibility.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 1 |