Ücret en basit haliyle işçinin bir işgünü karşılığında aldığı bir miktar paradır. Ücret biçimleri ise bu paranın işçiye nasıl ödendiğini ifade eder. Ücretin fazla mesai, prim, parça başı gibi farklı ödeme biçimleri olabileceği gibi; bu ödeme biçimlerine tekabül eden çalışma biçimleri de farklı biçimlere sahip olabilir. Örneğin; prim, performansa dayalı çalışma biçiminde, parça başına ücret ise parça başı çalışma biçiminde ödenir. Öyleyse ücret biçimleri, çalışma biçimlerinden bağımsız olmadıkları gibi tam tersine çalışma biçimlerinin birer sonucudurlar. Yazı kapsamında ücret biçimleri ile birlikte farklı çalışma biçimleri ele alınacaktır. Aslında farklı çalışma biçimleri her halükârda yazı kapsamında incelenecek iki temel ücret biçimine; zamana göre ücrete ve parça başına ücrete indirgenir. Bu nedenle çalışma biçimlerini analiz etmeden önce zamana göre ücret biçimi ve parça başı ücret biçimi analiz edilecektir. Metin içerisinde sıkça üzerinde duracağımız “emeğin fiyatı” kavramı, kapitalizmde işçi sınıfına saldırının bir aracı olarak kullanılır. Emeğin fiyatıyla ortadan kaldırılmak istenen temel ilişki “işgünü” ilişkisidir. Çünkü işgünü, sınıf mücadelesinde işçi sınıfı tarafından sömürü oranını sınırlandırması için vazgeçilmez bir ölçü birimidir. Ölçü birimini kaybetmiş bir işçi sınıfı için sömürünün sınırları ortadan kalkmış, mücadeleyi ortaklaştıracak hiçbir dayanak kalmamıştır. İşçi sınıfının bilimi, kapitalist üretim biçimi içerisinde, bütün analizlerini bu sebepten dolayı “normal bir işgünü” üzerinden yapar. Ücret biçimlerinin çalışma biçimlerinden bağımsız olmadıklarını; emeğin fiyatı kavramıyla birlikte esnek çalışma biçiminin önümüze tekrar sürülmesinde ve performansa dayalı çalışma biçiminin ücret biçimi olan primde görmekteyiz. Kapitalist üretim biçimi içerisinde bütün bu farklı çalışma biçimleri işçi sınıfının yararınaymış gibi gösterilir. Marx’ın dediği gibi görüngü ile gerçek arasında fark olmasa bilime de gerek olmazdı. Bilim bu nedenle farklı çalışma biçimlerini anlamamızın ve işçi sınıfının önüne sürülecek eski ya da yeni çalışma biçimlerine karşı politika üretmemizin yegâne aracıdır. Çünkü kapitalist üretim biçiminde materyalist tarih bilimi ile anlaşılmayan her şey tepetaklak görünür. Bu yazı ile yapmaya çalıştığımız şey farklı çalışma biçimlerinin sonuçlarını ortaya çıkarmak ve bu çerçevede işgünü mücadelesinin önemini sınıf mücadelesi açısından bir kez daha kavramaktır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 66 |