Bu çalışma, Neo-klasik ve içsel büyüme teorileri çerçevesinde, IMF'nin istikrarlı büyüme için önerdiği programları değerlendirmek amacı taşımaktadır. Sabit verimi varsayan Neo-klasik büyüme teorilerine karşı, içsel büyüme (yeni büyüme) teorileri, artan verimi temel almaktadırlar. Çünkü üretim sürecinde oluşan bilginin tüm ekonomiye yayılacağı, beşeri sermaye ve kamu politikaları yardımıyla ekonomiye müdahalenin artan verimi sağlayacağı görüşünü benimsemektedirler. Optimal büyüme oranını gerçekleştirmek için yine Neo-klasik teorinin varsayımının aksine devlet müdahalesinin gerekli olduğunu vurgulamaktadırlar. Aksi halde Neo-klasik büyüme teorilerinin öngördüğü gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin yakınlaşacağı hipotezinin gerçekleşemeyeceği savunulmaktadır. IMF programlarında ise ar-ge, teknoloji ve bilgi üretimi gibi alanlara yatırım yapılması özellikle %6.5 faiz dışı fazla hedefinden ötürü göz önüne alınmamaktadır. Diğer bir değişle, Yeni teorinin başat kabul ettiği eğitim, inovasyon (yenilik-buluş) ve ar-ge için yapılacak harcamalar olanaksızlaşmaktadır. Ancak, uzun dönemli istikrarlı bir büyüme oranına, cari açık tehdidi olmaksızın ulaşılabilmesi ise beşeri sermaye oranını artıracak harcamaların yapılması ile olanaklı görülmektedir.
Neo-klasik büyüme teorisi İçsel büyüme teorisi Ar-Ge yoğunluğu IMF
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 22 Sayı: 1 |
Bu web sitesi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.