Arbitration serves as an alternative dispute resolution mechanism that has developed with the leniency afforded by state courts. Individuals resort to arbitration due to its manifold advantages. Opting for arbitration reduces the influence of state courts in dispute resolution. However, given that arbitration proceedings are adversarial and binding on the parties, the expectation for a fair resolution persists. At the heart of this expectation is the right to a fair trial, arguably one of the most fundamental rights in contemporary judicial processes. Since arbitration provides for a mechanism independent of the state proceedings, questions arise as to whether arbitration proceedings are bound by the right to a fair trial and, if so, which authorities can be invoked in the event of its violation. In order to examine such questions, it is first necessary to determine whether the alleged violation of the right to a fair trial in arbitration proceedings can be brought before the European Court of Human Rights. For this assessment, it is necessary to analyse the criterias of admissibility set out in Articles 34-35 of the ECHR with respect to arbitral proceedings. Only two of these criteria require a different assessment in arbitral proceedings. Accordingly, our analysisislimited to the ratione personae and ratione loci jurisdiction of the ECHR. The ratione personae of the ECHR determines who can be the applicant and against which state the application can be brought. The ratione loci of the ECtHR, on the other hand, determines in which jurisdiction or on which territory the act that is the subject of the violation took place. Accordingly, this study analyses against which state an application for a violation of the right to a fair trial can be made in arbitral proceedings and for which state arbitral proceedings constitute the jurisdiction of the ECtHR in terms of venue.
Arbitration right to a fair trial European Court of Human Rights Court’s jurisdiction ratione personae Court’s jurisdiction ratione loci indirect protection horizontal effect
Tahkim yargılaması, devlet mahkemelerinin müsamahasıyla gelişen alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Kişiler, tahkimin devlet mahkemelerine nazaran sunduğu çeşitli avantajları göz önünde bulundurarak tahkime başvurmaktadır. Tahkim yoluna başvurunun kararlaştırılması, devlet mahkemelerinin uyuşmazlıkların çözümündeki etkisini azaltmaktadır. Buna karşın, tahkim yargılamasının -devlet mahkemelerinin yürüttüğü yargılamalarda olduğu gibi- çekişmeli olması ve sonucunda tarafları bağlayıcı karar verilmesi sebebiyle taraflar, tahkim yargılanmasında da uyuşmazlığın adil bir şekilde karara bağlanmasını beklenmektedir. Bu beklentinin odağı ise bir yargılama için vazgeçilmez hakların başında gelen adil yargılanma hakkıdır. Tahkim yargılaması, devlet yargısından bağımsız bir mekanizma öngörmesi sebebiyle bu yargılamaların adil yargılanma hakkına bağlı olup olmadığı, olması halinde meydana gelen hak ihlalleri karşısında hangi mercilere başvurulabileceği gibi sorular gündeme gelmektedir. Bu tür soruların incelenebilmesi için öncelikle tahkim yargılamasında meydana gelen adil yargılanma hakkı ihlali iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılıp yapılamayacağının belirlenmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme için AİHS m. 34-35’de yer alan kabul edilebilirlik şartları, tahkim yargılaması bakımından incelenmelidir. Bu şartlardan yalnızca iki tanesi, tahkim yargılaması özelinde farklı değerlendirme yapılmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda, incelememizde AİHM’in kişi yönünden ve yer yönünden yargı yetkisi şartlarıyla sınırlandırılmıştır. AİHM’in kişi yönünden yargı yetkisi uyarınca kimlerin başvurucu olabileceği, başvurunun hangi devlet aleyhinde yapılabileceği belirlenmektedir. AİHM’in yer yönünden yargı yetkisi ise ihlale konu eylemin hangi devletin yetki alanında veya toprakları üzerinde gerçekleştiğini tayin etmektedir. Bu doğrultuda, çalışmamızda bir tahkim yargılamasında meydana gelen adil yargılanma hakkı ihlaline ilişkin olarak hangi devlet aleyhine başvuru yapılabileceği ve bir tahkim yargılamasının hangi devlet bakımından AİHM’in yer yönünden yargı yetkisini meydana getireceği incelenmiştir.
Tahkim adil yargılanma hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM’in yer yönünden yetkisi AİHM’in kişi yönünden yetkisi dolaylı koruma yatay etki
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kaynaklar Hukuku (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 5 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 44 Sayı: 1 |