Birinci Dünya Savaşı önemli ölçüde Osmanlı
İmparatorluğunun parçalanmasıyla ilgiliydi. İtilâf Devletleri İngiltere ve
Fransa, kendi alacakları hisseler dışında İstanbul’u, Boğazlar’ı, Doğu
Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun bir kısmını Rusya’ya önermişler, Yunanistan’a Ege
kıyılarıyla İzmir’i vaat etmek yanında Anadolu’dan koparılacak topraklarda
Ermeni ve Rum-Pontus Devletleri kurulmasını öngörmüşlerdi. İttifak Güçlerinin savaştan
yenik çıkması üzerine imzalanan 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes ve 10 Ağustos 1920
Sevr Antlaşmaları bu gizli paylaşım anlaşmalarına resmiyet kazandırmış olmakla
beraber Osmanlı Meclisinin onaylamayışı sebebiyle Sevr asla yürürlüğe
girmemiştir.
İşgal güçlerine ve teslimi kabul eden Osmanlı
Hükûmetine karşı Millî Mücadele hareketinin Mustafa Kemal önderliğinde
başlatıldığı Temmuz 1919 Erzurum Kongresinin İstanbul Hükûmeti ve İşgal
Güçlerinin baskılarına rağmen başarıyla sonuçlanmasını sağlayan Kazım Karabekir
Paşa komutasındaki Şark Cephesinin İstiklâl Harbinde özel bir yeri vardır.
İşgal güçlerine kaybedilen toprakların ilk olarak Rusya ve Ermenistan’dan geri
alınması ve komutasındaki askeri birliklerin Azerbaycan’a Rus-İngiliz-Ermeni saldırıları
karşısında koruma sağlamış olması Karabekir’e halkın gönlünde “Şark
Fatihi” ünvanını kazanmıştır. Karabekir’in Doğu Türkiye ve Kafkasya’daki askeri
zaferleri, kendisinin Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile yaptığı
müzakereler sonrasında elde edilen ve mevcut sınırları belirleyen Gümrü ve Kars
Barış Antlaşmalarının imzalanmasıyla nihai şekline kavuşmuştur.
Birinci Dünya Savaşı İstiklâl Harbi Şark ve Kafkas Cepheleri Karabekir
World War-I was considerably about the territorial
partitioning of the Ottoman Empire. The Allied powers of Great Britain and
France had offered, apart from their own shares, Istanbul, Turkish Straits of
the Dardanelles and Bosphorus, parts of the eastern Black Sea coast-line and of
Eastern Anatolia to
Russia, while promising Greece the Aegean coast including İzmir (Smyrnia), also
planning the establishment of carved-out Armenian and Greek-Pontus states. The
Mudros Armistice Treaty of 30 October 1918 and the Sèvres Peace Treaty of 10
August 1920 officialised these secret arrangements upon the defeat of the Central
Powers, whereas the Ottoman Parliament would never ratify the Sèvres Treaty, thereby rendering it
defunct.
The Turkish National Resistance against
the occupying Powers and the surrendering of the Istanbul Government was led by
General Mustafa Kemal (Atatürk). However, the Eastern Front under General Kazım
Karabekir’s command deserves the credit for setting the stage at the Erzurum
People’s Congress of July 1919 for the launching of the Resistance Movement
under Mustafa Kemal’s leadership in defiance of orders from the surrendering
Istanbul Government and against the Allied Governments. Karabekir’s military
victories leading to the retrieval of all eastern Anatolian territory from the occupying
Russian and Armenian forces as well as the protection his forces extended to Azerbaijan
against Russian-British-Armenian aggression would win him the popular
reputation as the “Savior
of the East”. His military victories in eastern Turkey and the Caucasus would
be sealed by the peace treaties of Gyumri and Kars which he negotiated with
Armenia, Georgia, and Azerbaijan, drawing current borders.
WW-I Turkish National Resistance Eastern and Caucasian Fronts Karabekir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 38 |