II.Dünya Savaşı sonrası dönem, hem siyasal hem de ekonomik alanda uluslar arası ilişkilerde yeni bir düzen, bundan öte bir restorasyon döneminin başlangıcıdır.Bu şekilde o güne dek soğuk savaş travması içinde ideal bir çerçeve yaratılmaya çalışılırken 1970‟li yıllar ile karşımıza çıkan krizler, uyuyan güzeli, bu uzun hayal aleminden uyanmaya sevk etmiştir. Gerek ekonomik anlamda, gerekse sosyal anlamda giderek etkisi artan kriz dönemi, kapitalizmin içinde bulunduğu kısır döngüyü görmesine sebep olmuştur. Bundan öte o güne dek uluslar arası ilişkilerde lider olan ulus devletin de tartışılmasına ve onun konumunun değişmesine sebep olmuştur. Ulus devlet bu tartışmaya yalnız itilmemiştir. Ulus devlet toplumsal ilişkilerin denge aracı olmak misyonunu yavaş yavaş terk etmeye zorlanırken elini sıkıca tuttuğu sosyal devleti de bu ateşin içine atmış, kendi kaderini paylaşmak durumunda bırakmıştır. Ancak yeni küresel ilişkiler onu geri plana iterken gözden uzak tutulan bir gerçek bu ilişkilerin beraberinde yeni sorunlar getirdiği gerçeği idi.Bu gelişme de ulus devlet ve sosyal devletin konumunun bir kere daha tartışılmasına, yeni ilişkilerin yeni sorunlara gebe olduğu gerçeğinin, onlarsız bir yeni düzenin gerçekten var olup olamayacağı tartışmasına sebep olmuştur.
Küreselleşme ulus devlet sosyal devlet neo liberalizm kriz dışlanmışlık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2010/2 Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 2010 Sayı: 2 |