Amaç:
Bu çalışmada burun kanaması için risk faktörlerinin sıklıkları ortaya konulmaya
çalışılırken aynı zamanda bu risk faktörlerinin acil serviste burun kanaması yönetimi
üzerine etkisi olup olmadığı sorgulandı.
Gereç
ve Yöntem: Erişkin acil servisde 01/01/2017-01/01/2018 tarihleri arasında burun
kanaması (R04.0) tanı kodu girilen hastaların dosyaları tarandı ve hastaların
isim, yaş, cinsiyet, başvuru tarihi, tıbbi özgeçmiş, kullandığı ilaç, vital
bulguları, konsultasyon bilgileri ve laboratuar bulguları kaydedildi. Travma
hastaları ve 18 yaş altı hastalar çalışma dışı bırakıldı. Konsultasyon istenen
hastalar ciddi burun kanaması olarak değerlendirildi.
Bulgular:
Çalışmaya 68 erkek, 40 kadın olmak üzere toplam 108 hasta dahil edildi.
%70.4 (n:76) hasta 50 yaş üzeri olduğu
en sık başvurunun sırasıyla %30.6 (n:33) ve %29.6 (n:32) ile kış ve ilkbahar
aylarında olduğu görüldü. %46.3 (n:50) hastada hipertansiyon, %31.5 (n:34)
hastada ilaçlara bağlı kanama saptandı. %19.4 (n:21) hastaya konsultasyon
istendiği görüldü. Konsultasyon istenen ve istenmeyen hastaların birbiri ile
karşılaştırılması sonucunda erkek cinsiyet ve yüksek Eritrosit Dağılım Genişliği
(RDW) açısından anlamlı farklılık saptandı (P değerleri sırasıyla 0.016 ve
0.029).
Sonuç: Acil servise başvuran burun kanamalı hastalarda
yüksek RDW ve erkek cinsiyet kanamanın ciddiyetini gösteren parametreler olarak
ortaya çıkmaktadır. Acil serviste burun kanamalı hasta yaklaşımında bu
parametreler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Objective:
In this study, the frequency of risk factors for ephistaxis was tried to be
revealed, and at the same time, it was questioned whether these risk factors
had an effect on emergency ephistaxis management.
Methods:
Patients with epistaxis diagnostic code were scanned in the adult emergency department
between 01/01/2017-01/01/2018 and the patient's name, age, sex, date of
application, medical history, medication, vital findings, consultation
information and laboratory findings were recorded.
Results:
A total of 108 patients, 68 male and 40 female, were included in the study.
70.4% (n: 76) of the patients were over 50 years old and the most frequent were
30.6% (n: 33) and 29.6% (n: 32) respectively in winter and spring. 46.3% (n:
50) patients had hypertension and 31.5% (n: 34) patients had bleeding due to
drugs. 19.4% (n: 21) patients were referred to the consultation. There was a
significant difference in terms of male sex and
elevated red cell distrubition width (RDW) as a result of comparison
between consulted patients and non-consulted patients (P values are 0.016 and
0.029 respectively).
Conclusion: Elevated RDW
and male sex appear as parameters determining the severity of epistaxis in
emergency department. These parameters should also be taken into consideration
in the approach of ephistaxis patients in emergency department.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 23 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 26 Sayı: 2 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi/Medical Journal of Süleyman Demirel University is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International.