Giriş: Anjiomyolipom (AML) matür yağ dokusu, kalın duvarlı damar yapıları, düz kas dokusu ve melanin sentezleyen özel miyoid hücrelerin değişen oranlarda gözlendiği benign mezankimal bir tümördür. Bu makalede 2008-2018 yılları arasında bölümümüzde renal AML tanısı almış farklı klinik ve mikroskopik özellikleri olan olgular ile patolojide tanı koymada yararı olacak güncel bilgileri sunmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Tıbbı Patoloji Anabilim Dalımızda 2008-2018 yılları arasında tanı almış 15 Renal AML olgusu retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Onbeş olgunun 2’si erkek, 13’ü kadın olup, yaşları 37-74 (ortalama yaş 59±10) arasında değişmekteydi. Boyutları 0,7- 15 cm arasında, ortalama 5.1±3,2 cm idi. Olgulardan birinde tüberoskleroz olduğu tespit edildi. Yedi olguda kapsül bütünlüğünde kayıp ve bir olguda perforasyon ile uyumlu alanlar izlendi. Mikroskobik incelemede 13 olguda matür yağ dokusu, kalın duvarlı damar yapıları ve iğsi epiteloid hücreler izlendi. Dört olgu yağ dokudan zengin, 1 olgu iğsi epiteloid hücrelerden zengin ve 3 olgu damar yapılarından zengindi.
Sonuç: Renal AML farklı klinik özellikler, mikroskopik ve makroskopik bulgular ile karakterize bir tümördür. İnsidental olarak saptanabileceği gibi çok büyük boyutlara ulaşıp kanama ve perforasyon gibi komplikasyonlarla tespit edilebilir. Tüm komponentler her zaman birlikte bulunmayıp belirli komponentlerin baskın olabileceğini ayırıcı tanıda akılda tutmak önemlidir.
Anahtar kelimeler: Anjiomyolipom, tüberoskleroz, böbrek
Purpose: Angiomyolipoma (AML) is a benign mesenchymal tumor in which mature adipose tissue, thick walled vasculature, smooth muscle tissue and special myoid cells expressing melanin are observed in varying proportions. In this article, we aimed to present the patients with different clinical and microscopic features diagnosed with renal AML in our clinic between 2008-2018 and provide acurrent information in the diagnosis of AML.
Material and Methods: Fifteen Renal AML cases which were diagnosed Department of Medical Pathology between 2008-2018 were retrospectively evaluated.
Results: Two of the 15 patients were male and 13 were female and their ages ranged from 37 to 74 years (mean59±10 years). Their sizes were between 0.7 and 15 cm and averaged 5.1±3,2 cm. One patient had tuberous sclerosis. In 7 cases, capsule integrity was lost and in one case perforation was observed. Microscopic examination revealed mature adipose tissue, thick walled vein structures and spindle epithelioid cells in 13 cases. Four cases were rich in adipose tissue, 1 case was rich in spindle epithelioid cells and 3 cases were rich in vascular structures.
Conclusion: AML is a tumour which is characterized by different clinical features, microscopic and macroscopic findings. It can be observed incidentally, and can be detected by complications such as bleeding and perforation when it reaches a very large size. It is important to keep in mind in differential diagnosis that not all components can always coexist and that certain components can be dominant.
Key words: Angiomyolipoma, tuberoussclerosis, kidney
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 27 Sayı: 3 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi/Medical Journal of Süleyman Demirel University is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International.