Amaç: Pnömotoraks, plevral boşlukta hava bulunmasıdır. Pnömotoraks tanılarının yarıdan fazlası herhangi bir travma durumu söz konusu olmadan ortaya çıkmaktadır. Bu durum spontan pnömotoraks (SP) adını almaktadır. Aynı zamanda pnömotoraks vakaları ile acil serviste sıkça karşılaşılmaktadır. Tanı ve tedavisinin anında hızlı olarak yapılması gereken ve önem taşıyan bir plevra hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada acil servise başvuran SP hastalarının demografik özellikleri, risk faktörleri, klinik özellikleri, tanı ve tedavi yaklaşımlarının farkındalığının ortaya konulması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Ocak 2018-Haziran 2020 tarihleri arasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine başvuran SP tanısı alan hastalar retrospektif olarak tek merkezli incelenmiştir. Hastalarda yaş, cinsiyet, acil servise geliş şekilleri, şikayetleri, alta yatan hastalık durumları, sigara öyküsü, daha önce pnömotoraks şikayeti varlığı, nüks ve sayısı, fizik muayene bulguları, eşlik eden durumlar, tansiyon pnömotoraks varlığı, tüp torakostomi tedavisi ve tedavinin sonuçları belirlenmiştir.
Bulgular: Acil servise başvurup SP tanısı alan 53 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların %92,5 (n=49) erkektir. %92,5’ine (n=49) tüp torakostomi işlemi uygulanmıştır. Bu hastaların %84,9’u (n=45) göğüs cerrahi servisine, %11,3’ü (n=6) yoğun bakıma ve %2’si (n=3,8) dış merkeze sevk edilmiştir. Tedavinin sonuçlarına bakıldığında ise %88,7’si (n=47) spontan pnömotoraks hastası şifa ile taburcu edilmiştir.
Sonuç: Spontan pnömotoraks zamanında müdahale edilmediğinde hayati tehlike oluşturabilecek bir klinik durumudur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
SMJ'de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanır