The purpose in the article is to understand the role of the stories as well as storytelling in sociology. Rather than focusing on the significance of textual data based on narrativity, the author aims at underlining the role of the genres such as story, myth, irony, parable, drama, and aphorism, which are used in everyday life narratives. Sociology, as a discipline offering analyses at different levels of social life can borrow from these textual data in various different ways. In this sense, the ways in which narrativity and sociology come together would be related to the way we understand sociological methodology. Just as the lullabies are outcomes of collective references relatively independent of mothers’ personal preferences, meta-narratives also have a characteristic of a multilayered texture embedded in our social and historical memory. In sum, firstly, the article will enlighten the intersection between the sociology and the narrative theory, second, examples of brief insights into popular cultural texts will be provided.
Bu makalede amaç anlatı ve öykü adı verilen dilbilimsel verilerin sosyoloji disiplini için önemini değerlendirmektir. Anlatıya dayanan metinlerin bilimsel veri olarak kabul edilebilmesi ile ilgili epistemolojik tartışmalardan çok, gündelik hayatta pekçok farklı mecrada karşılaştığımız öykü, efsane, kıssa, ironi, fıkra, drama, aforizma gibi örneklerin sosyal hayat hakkında oluşturduğumuz anlam dünyası ile ilgisine dikkat çekmek hedeflenmektedir. Sosyoloji, toplumsal hayat ile ilgili farklı eksenlerde çözümlemeler yapan bir bilim dalı olarak anlatıya dayanan verilerden farklı şekillerde faydalanabilir. Bu anlamda anlatı ile sosyolojinin biraraya gelme biçimi sosyolojiye bakış tarzımızla da ilgili olacaktır. Ninnilerin anlatı açısından önemi nasıl bir annenin kişisel tercihinden bağımsız olarak kolektif referanslara sahip olması gibi, tarihsel toplumsal hafızamızda yer etmiş büyük anlatılar da bir o kadar derin katmanlar taşıyabilen niteliktedir. Kısaca, makalede öncelikle anlatı kuramı ve sosyolojinin kesişme noktası aydınlatılacak, daha sonra da öyküleştirme örneklerine dayanan popüler kültürel metinlerden örneklerle aydınlatılacaktır
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mayıs 2015 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 18 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR