Osmanlı konut mimarisi, kültürel ve mimari ögeler bakımından kaynağını Orta Asya’daki Anadolu öncesi Türk meskenlerinden olmakla birlikte, kendine has karakterini Osmanlılar zamanında bulmuş ve Osmanlı Devleti’nin geniş sınırları içinde yer alan Balkanlar, Kafkaslar, Hazar Bölgesi ve Kırım’ı kapsayan, geniş bir coğrafi alanda yaygın şekilde uygulanmıştır.
Konut mimarisinde bazen dayanıklı malzemelerin kullanılmaması, bazen de sahiplerinin ihtiyaçlarına göre sürekli yenilenmeler yapılması gelişmeleri düzenli şekilde takip etmemize imkân vermemektedir. Ancak bu mimarinin XVI. yy.dan sonra belirli bir tasarım ve süsleme programının kavuşmuş olduğunu tarihsel kaynaklara dayandırmak mümkündür.
Osmanlı konut mimarisi, yayılıp kök saldığı iklim, tabiat ve folklor bakımından birbirinden farklı memleketlerde çeşitli tipler meydana getirmiştir. Bu farklar, yerli malzeme ve iklim şartlarına uymak zorunluluğuyla çeşitli memleketlerin yerli geleneklerinin benimsenmesinden doğmuştur. Ancak bütün bu çeşitli tiplere rağmen kendine özgü bazı karakteristikleri vardır ki bunlar şaşmadan her yerde karşımıza çıkarlar. Bu karakteristik özelliklerden birisi de cihannümalardır.
Farsça’da “dünyayı gören” anlamında cihannüma; Osmanlı konut mimarisinde, çoğunlukla çatı arasına yerleştirilmiş, manzaraya hâkim, cephesi veya etrafı camekânla çevrili odalara denilmektedir. Çoğunlukla çevreyi seyretmek ve dinlenmek için kullanılan cihannüma, konutu ve sokağı güzelleştiren bir unsur olmasının yanı sıra, geleneksel Osmanlı konut mimarisinin belirleyici özelliklerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günümüze ulaşabilen en eski örneklerini Osmanlı saray yapılarında gördüğümüz cihannümalar, farklı tipolojileri ile Osmanlı konut mimarisinin önemli bir yapı elamanı olarak XX. yy. başlarına kadar varlığını sürdürmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 17 Sayı: 2 |