Amaç: Kanser kontrolünde korunma, halen en maliyet-etkili ve uzun dönemli strateji olmayı sürdürmektedir. Bu çalışmada, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’nin (KETEM) hizmetlerinin, özellikle hizmetlerin sağlığı geliştirme boyutuna odaklanarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma grubunu, Ankara’da bulunan KETEM’lere başvuran ve izleme dönemi ile birlikte çalışmaya katılmayı kabul eden 30-70 yaş arası 332 kadın oluşturmaktadır. Çalışmada, karma veri toplama yöntemi (hizmet öncesi ve sonrası anket formları, tıbbi kayıtlar ve odak grup görüşmeleri) kullanılmıştır. Niceliksel verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, ki-kare testi, Fisher’in kesin ki-kare testi, McNemar`ın ki-kare testi, Bowker’in simetri testi ve bağımlı gruplarda t-testi kullanılmış, niteliksel verilerin analizinde ise görünür/açık içerik analizi yapılmıştır.
Bulgular: Hizmet sonrası görüşülen katılımcıların (n=319) %97.5’i KETEM’lerin sunduğu hizmetlerden memnun kalmıştır. Katılımcıların kanserden korunmak için alınabilecek önlemler konusunda bilgi düzeyi, hizmet sonrasında anlamlı düzeyde artmıştır (p<0.001). Merkezlerde verilen eğitimler, kanserden korunmaya yönelik önlemler konusundaki bazı bilgileri artırmakla beraber, kendi kendine meme muayenesi sıklığının artması (p<0.001) dışında, diğer sağlık davranışları ile ilişkili bulunmamıştır (p>0.05).
Sonuç: KETEM’lerden hizmet alan kadınların çoğu hizmetlerden memnun kalmış ve kanser taramaları ile ilgili sorun yaşamamıştır; ancak bulgular, merkezlerin mevcut hizmetlerinin, kanser konusunda farkındalığı arttırmakla birlikte sağlık davranışlarını önemli düzeyde etkilemediğini göstermektedir. Sağlığı geliştirme hizmetleri kapsamında; kanıta dayalı eğitim ve davranış müdahaleleri ile bu müdahaleleri izleme dönemlerini de içeren çok boyutlu bir yaklaşıma gereksinim vardır.
Objective: Prevention remains the most cost-effective long term strategy for cancer control. This study assessed health services delivered by the “Cancer Early Diagnosis, Screening and Education Centers” (CEDSECs), with a special focus on health promotion.
Methods: The study group included 332 women, aged 30-70 years, who had attended any of the three centers in Ankara and had volunteered to participate in the study with a follow-up. A mixed methods design (before and after surveys, medical records and focus groups) was used for data collection. Descriptive statistics, the chi-square test, Fisher’s exact test, McNemar’s chi-square test, Bowker’s test for symmetry and the paired samples t test were used for quantitative data analysis, whereas, manifest content analysis was used for qualitative data.
Results: Of the participants surveyed after they had used the services of the centers (n=319), 97.5% were satisfied with the centers’ services. After service delivery, participants’ knowledge on cancer preventive measures was significantly higher (p<0.001). Despite an increase in knowledge, educational activities in the centers were not associated with any improvement in health behaviors (p>0.05), except for an increase in breast self-examination (p<0.001).
Conclusion: Most women were satisfied with the CEDSEC services and did not encounter problems with cancer screening; however current services seem only to increase cancer awareness without any significant effect on health behaviors. Within the scope of health promotion services, a multidimensional approach is needed including evidence-based educational and behavioral interventions with follow-ups.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 |
TURKISH JOURNAL OF PUBLIC HEALTH - TURK J PUBLIC HEALTH. online-ISSN: 1304-1096
Copyright holder Turkish Journal of Public Health. This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.