Günümüzde doğal ve kültürel kaynaklar hızla tükenmekte ancak buna karşılık etkili olabilecek koruma yaklaşımları sergilenememektedir. Mevcut kaynaklar da yanlış alan kullanımları ve yoğun kullanımlar neticesinde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Doğru ve etkili kaynak yönetimi ve plan kararlarının alınabilmesi için, ekolojik yapının korumasını hedef alan optimal alan kullanımlarının hassas bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Doğal kaynakların en belirgin sınırlarını küçük, orta ve büyük ölçekte havzalar belirlemektedir. Havza bazında ele alınan ekolojik doğal kaynak envanteri yerel ölçekte en önemli oluşumunu da mikro havzalar özelinde ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın amacı; mikro havza planlamasına yardımcı olması açısından alandaki mevcut sorunlar ve alanın sahip olduğu doğal ve kültürel olanaklar alanında uzman kişiler ve mikro havza sakinlerinin görüşleri doğrultusunda belirlemek ve bu yönde öneriler geliştirilmesine olanak sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışma; Bingöl ili Çapakçur Mikro Havzası sahip olduğu doğal ve kültürel kaynakları ile tarım ve rekreasyonel açıdan önemli bir potansiyelleri araştırılmıştır. Bu kaynakların belirlenerek mikro havzanın bu veriler doğrultusunda planlanması, doğallığın korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması açısından çok önemlidir. Sor-Sapta-Çözümle (Sor-Sap-Çöz) analizleri gerçekleştirilerek, yapılan bu çalışmanın sonucunda da alanın en belirgin sorunları; rekreasyon imkanlarının varlığına rağmen planlamaların olmadığı, sulama yapılarının yetersizliği ve bakımsızlığı, yayla yollarının kullanılamaz halde oluşu, arıcılık ve tarımsal faaliyetlerin yetersizliği, heyelan ve erozyon yapılarının eksikliği nedeniyle yaşanan toprak kayıpları ve yeterli doğal kaynaklara sahip olunmasına rağmen (rüzgar, güneş, su) yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanılamaması olarak belirlenmiştir. Doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve orman tahribatının çokluğu da mikro havzanın sürdürülebilir kullanımı açısından büyük tehdit oluşturduğu çalışmanın bir diğer önemli sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Bu çalışma Orman Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, International Fund for Agricultural Development (IFAD), Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü ve Bingöl Orman İşletme Müdürlüğü tarafından desteklenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 1 |