Demokratik sistemlerin vazgeçilmez ve hayati unsuru olan siyasi partiler, temsili demokrasinin yerine getirilmesinin yanı sıra, çağdaş demokrasinin temel niteliği olan “çoğulculuk” ilkesinin hayata geçirilmesinde de önemli rol üstlenmiştir. Türkiye’de Anayasa ve kanunlarda birtakım yasaklarla sınırlandırılan siyasi partiler, söz konusu sınırların ihlali nedeniyle kapatma davaları ile karşı karşıya kalmış ve bu davaların sonucunda ilgili partilere pek çok kez kapatma yaptırımı uygulanmıştır. Hukukumuzda siyasi parti kapatma nedenlerine Anayasamızda açıkça yer verilmiştir. Bunlardan “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” ilkesi nedeniyle verilen siyasi parti kapatma kararlarında Anayasa Mahkemesinin anılan ilkeyi çok katı uyguladığına ilişkin çeşitli eleştireler bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kapatma kararlarıyla ilgili olarak çeşitli ihlal kararları vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarında bir taraftan bölümez bütünlük ilkesinin korunmasına özen gösterirken, diğer taraftan da demokratik ilkelerin hayata geçirilmesini de gözetmelidir. Bu kapsamda ifade hürriyeti ve örgütlenme özgürlüğü hem 1982 Anayasası hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında korunan en önemli temel haklardın ikisidir.
Siyasi Partiler Siyasi Partilerin Kapatılması Bölünmez Bütünlük İlkesi Anayasa Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 23, 2020 |
Submission Date | March 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 20 Issue: Özel Sayı |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.