En 1977, Serge Doubrovsky invente le terme d’autofiction pour qualifier sa propre pratique initiée dans Fils. Dans la partie «prière d’insérer» on peut lire ceci: «Fiction, d’événements et de faits strictement réels; si l’on veut, autofiction d’avoir confié le langage d’une aventure à l’aventure du langage, hors sagesse et hors syntaxe du roman, traditionnel ou nouveau». Se situant à la fois dans la fiction et dans le réel, l’enjeu de l’autofiction est avant tout littéraire. En effet, la critique littéraire postmoderne cherche à délimiter les frontières de ce nouvel objet littéraire. Ainsi, pour effectuer cette recherche nous avons choisi trois auteurs d’autofiction: Philippe Forest, Marie Darrieussecq et Serge Doubrovsky. Chacun a sa propre théorie sur l'autofiction et la mettent en pratique à travers les oeuvres suivantes: L’Enfant Eternel, Fils et Le Bébé. On peut se demander pourquoi les auteurs d’autofictions éprouvent le besoin de passer par la théorie pour accompagner leurs récits.
In 1977, Serge Doubrovsky invented the term autofiction to qualify his own practice initiated in Fils. In the bur accompanying the book we can read this: "Fiction, of events and facts strictly real; autofiction if you will, of having entrusted the language of an adventure to the adventure of language, out of the wisdom and the syntax of the novel, traditional or new”. Being anchored both in fiction and reality, the stake of the autofiction is above all literary. Indeed, postmodern literary criticism has been trying to define the boundaries of this new literary object. Today, autofiction is the postmodern form of the questions the authors ask themselves about their identity, their intimacy. Thus, to carry out this research we chose three Autofiction authors: Philippe Forest, Marie Darrieussecq and Serge Doubrovsky. All three have their own theory on autofiction and put their theories into practice through their novels: L’Enfant Eternel, Fils and Le Bébé. We can try to understand why authors of autofictions feel the need to go through the theory to accompany their stories.
1977'de Serge Doubrovsky, Fils'te başlattığı kendi uygulamasını nitelemek için özkurmaca terimini keşfetmiştir. Kitabının dış arka kapağında şu tanıtımı vermektedir: “Bütünüyle gerçek olgulardan ve olaylardan oluşan kurmacayı eğer özkurmaca diye adlandırırsak, yeni ya da geleneksel olsun roman yapısı ve bilgeliğinden uzak bir biçimde, bir serüvenin dilini, dilin serüvenine bırakmış bir tür olarak tanımlarız onu. (Tilbe, 2019, p.55). Kurmaca ile gerçeklik arasında yer alan özkurmacanın amacı her şeyden önce yazınsaldır. Gerçekte, yeniötesi yazın eleştirisi bu yeni yazınsal türün sınırlarını belirlemeyi denemektedir. Biz, bu çalışmayı gerçekleştirmek için üç özkurmaca yazarı seçtik: Philippe Forest, Marie Darrieussecq ve Serge Doubrovsky. Her üçünün de L’Enfant Eternel, Fils et Le Bébé romanları aracılığıyla özkurmaca üzerine geliştirdikleri kendi kuramları bulunmaktadır. Bu incelemede, söz konusu yazarların romanları aracılığıyla kuramlarını nasıl ortaya koyduklarını anlamaya ve açıklamaya çalışacağız.
Primary Language | French |
---|---|
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 8 Issue: 16 |