The financial crisis which started in USA in 2008 and spreaded all over the world has put not only the developing countries but also the developed countries into the difficult process and caused some innovations to economy literature in the terms of monetary policy. Appearing in derivate markets, this crisis is different from the other crisis as it effects not only the financial sector but also the real sector. Both the developed and developing countries have beend effected differently and gained different experiences because of this crisis.The crisis mentioned has caused the developed countries to have deflation problem while it has put the developing countries in inflationist process. Hence the developed countries implement non-traditional monetary policies such as quantity expansion in order to provide economic recovery and get rid of the deflation they have but it has caused global liquidity to be excessive. The excessive global liquidity that heads into the developing countries has caused them to involve in inflationist process, impairing the price stabilities. In this sense the aim of the study is to form a theorical frame based on non-traditional monetary policy that developing and developed countries implemented after the financial crisis of 2008.
2008 yılında ABD’de başlayıp tüm dünyaya yayılan finansal kriz, sadece gelişmekte olan ülkeleri değil, aynı zamanda gelişmiş ülkeleri de zor bir sürece sokmuş ve para politikası açısından iktisat literatürüne yenilikler getirmiştir. Türev piyasalarda ortaya çıkarak sadece finansal sektörü değil reel sektörü de etkisi altına almasıyla diğer krizlerden farklıdır. Bu krizle birlikte hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler, farklı şekillerde etkilenerek farklı deneyimler kazanmıştır. Söz konusu kriz, gelişmekte olan ülkeleri enflasyonist bir sürece sokmuşken, gelişmiş ülkeleri deflasyon problemiyle karşı karşıya bırakmıştır. Dolayısıyla gelişmiş ülkeler yaşadıkları deflasyondan kurtulabilmek, ekonomik canlanma sağlayabilmek için, miktarsal genişleme gibi geleneksel olmayan para politikalarına başvurmuşlar, bu ise küresel likidite fazlası oluşmasına neden olmuştur. Küresel likidite fazlasının gelişmekte olan ülkelere yönelmesi ise fiyat istikrarlarını bozarak enflasyonist bir sürece girmelerine neden olmuştur. Bu bağlamada çalışmanın amacı 2008 Finansal Krizi sonrası gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin uyguladıkları geleneksel olmayan para politikası üzerine teorik bir çerçeve çizmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.