Amaç: Bu çalışmada, cinsel istismar nedeniyle adli rapor istemi ile başvuran
18 yaş ve altındaki çocuk olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Merkezimize, 01 Haziran 2012 - 31 Aralık 2014 tarihleri arasında
cinsel istismar nedeniyle başvuran olgulardan, 18 yaşından küçük olanların raporları
retrospektif olarak incelendi. Olguların, yaş ve cinsiyet gibi demografik
verilerinin yanı sıra, saldırganın mağdura yakınlık derecesi, olay yeri, hangi
konularda rapor istendiği, olay tarihi ile ilk muayenesi ve birimimizdeki muayenesi arasında geçen süreler ile muayene
sonuçları değerlendirilmiştir.
Bulgular: Cinsel istismar nedeniyle getirilen 387 olgunun 240’ı (%62,0) çocuktu. Olguların
%85,4’ü kız, %14,6’sı erkek, %97,1’i Türkiye Cumhuriyeti (TC) vatandaşı, %2,9’u
yabancı uyruklu idi. Toplam çocuk olguların % 45,4’ü 13-15 yaş arasındaki
ergenlerdi. Bunlardan %26,3’ünde şüpheli saldırganlar erkek arkadaş, sevgili,
nişanlı, eş gibi kişilerken, %20,5’inde kan bağı olan ve olmayan akrabalardı. Çocukların
%62,9’unda olay ev ve eklentilerinde gerçekleşmişti. Olguların %31,6’sında
cinsel saldırı olayının gerçekleştiği andan son yapılan muayene zamanına kadar
geçen süre 3 ay ile 1 yıl arasında olup %19’unda bu sürenin 1 yıldan uzun
olduğu saptanmıştır. İstismar, olguların %50,6’sında Mayıs-Ağustos ayları
arasında meydana gelirken, %23,8’i olaydan sonraki ilk 72 saat içinde muayene
edilebilmiş, bunların da % 57,9’u Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde muayene
edilmiştir.
Sonuç: Mağdurların, olay sonrası şikâyet sürelerinin gecikmesi dikkat
çekicidir; bu sebeple genel olarak tüm toplumda, bu konuda farkındalılık
yaratmak, delliller kaybolmadan getirilmeleri amacıyla bilgilendirme ve eğitim
çalışmalarının yapılması ve multidisipliner bir yaklaşımla olguların
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Aim: In this
study, it was aimed to evaluate cases of children aged 18 years or younger who
applied for forensic report due to sexual abuse.
Material and Method: We retrospectively
reviewed the reports of those who were younger than 18 years old, who were
referred to our center between 01 June 2012 and 31 December 2014 for sexual
abuse. In addition to the demographic data such as age and gender, the results
of the examinations were evaluated with respect to the aggressor's degree of
proximity to the victim, the scene of the incident, the period of time during
which the report was requested, the period between the event date and first
examination.
Results: In
our study, 240 (62.0%) of 387 cases brought to sexual exploitation were
children. 85.4% of the cases were female, 14.6% were male, 97.1% were citizens
of Republic of Turkey (TC) and 2.9% were foreign nationals. Of the total
children, 45.4% were adolescents aged between 13 and 15 years. Of these, 26.3%
of the suspects were male friends, lovers, fiancées, spouses, 20.5% were blood
relatives and non-relatives. In 62.9% of the children, the event occurred in
houses and annexes. In 31.6% of the cases, the time from the sexual assault to
the last examination time was between 3 months and 1 year, 19% of the cases
were found to be longer than 1 year. Abnormalities occurred in 50.6% of
the cases between May-August, 23.8% of them were examined in the first 72 hours
after the injury and 57.9% of them were examined at the Forensic Medicine
Department.
Conclusion:
It is striking that victims are delayed after complaints; for this reason it is
generally necessary to create awareness in the whole society, to make informed
and educated studies for the purpose of bringing up the descendents without
loss, and to evaluate the cases with a multidisciplinary approach.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2548-0251
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.