Aim: Gastric cancers may progress differently depending on the factors affecting the prognosis. In our study, we evaluated the external validation of the new prognostic western score used to predict the surveillance of gastric cancer patients undergoing curative resection.
Material and methods: The study included 139 patients over 18 years of age who underwent curative resection for gastric adenocarcinoma in our hospital between 2004 and 2015. The demographic characteristics of the patients and their albumin level, neutrophil lymphocyte ratio and pathological tumor-nodes-metastasis stage were evaluated.
Results: Fifty-nine (42.4%) of the patients were female and 80 (57.6%) were male. The mean albumin value was 39±7 mg/L, and the median value of the neutrophil/lymphocyte ratio was 2.5 (1.76-4). According to the pathological tumor-nodes-metastasis staging, 13 cases (9.4%) were stage 1, 21 (15.1%) stage 2, 99 (71.2%) stage 3, and 6 (4.3%) stage 4. The five-year median survival of the patients was 32.5 months. Age was significantly higher in the mortality group (P=.021). In the log-rank analysis, a low albumin level, a high neutrophil lymphocyte ratio, and a high tumor-nodes-metastasis stage were statistically significant in the mortality group (P=.001, .000 and .030 respectively). In the Cox regression analysis, the only significant variable was determined as pathological stage (P=.005).
Conclusion: The new prognostic western score was not significant in predicting the prognosis of gastric cancers.
Amaç: Gastrik kanserlerde prognoz etki eden faktörlere bağlı olarak farklı seyredebilmektedir. Biz çalışmamızda küratif rezeksiyon yapılan gastrik kanserlerin sağkalımını ön görmede kullanılan new prognostic western score’ un eksternal validasyonunu değerlendirdik.
Gereç ve Yöntemler: Hastanemizde 2004- 2015 yılları arasında gastrik adeno kanser nedeniyle küratif rezeksiyon yapılan 18 yaş üzeri 139 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri albümin, nötrofil lenfosit oranı ve patolojik tümör-lenf nodu-metastaz evresi değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 59 (%42,4)’ u kadın, 80 (%57,6)’ i erkekti. Albümin ortalama değeri 39±7 mg/L, nötrofil lenfosit oranı medyan değeri 2,5 (1,76-4) idi. Hastaların patolojik tümör-lenf nodu-metastaz evrelemesine göre 13 (%9,4)’ ü evre 1, 21 (%15,1)’ i evre 2, 99 (%71,2)’u evre 3, ve 6 (%4,3)’ sı evre 4 teydi. Hastaların 5 yıllık medyan sağkalımı 32,5 ay idi. Yaş mortalite grubunda anlamlı yüksek bulundu (P= 0,021). Log rank analizinde mortalite grubunda albümin düşüklüğü, nötrofil lenfosit oranı yüksekliği ve tümör-lenf nodu-metastaz evresi yüksekliği istatistiksel anlamlıydı (P= 0,001, 0,000 ve 0,030 sırasıyla). Cox regresyon analizinde anlamlı değişken sadece patolojik evre olarak belirlendi ( P=0,005).
Sonuç: Mide kanserlerinde new prognostic western score prognozu göstermede anlamlı bulunmadı.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 12 Sayı: 1 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.