İlkçağlardan beri bir düşünme ve araştırma konusu olan, çoğu zaman yaşamın karşısında bir güçsüzlük ve zayıflık, insan dünyasındaki karanlık bir yan olarak nitelendirilen melankoli, çok farklı görünümlere sahiptir ve bu nedenle kimi zaman bizi anlamı ve özellikleri hakkında yeniden düşünmeye zorlar. Melankolik olarak nitelendirebileceğimiz bazı kişiler vardır ki, yaşamları boyunca çeşitli güçlüklerin üstesinden gelmeyi başarırlar ve bir yaşam mücadelesi örneği gösterirler. Onlar sadece duygusal olarak hassas kişiler değildir. Sahip oldukları güçlü özelliklerle ve başkaldırma güçleriyle, melankolik yapılarına rağmen, yaşam karşısında sağlam bir duruşun örneğidirler. Antigone ve Hannah Arendt bu kişilerden sadece ikisidir. Bu metinde, çeşitli filozofların melankoliyle ilgili belirlemeleri ışığında, Arendt ve Antigone örneğinde, melankolinin anlamı üzerinde derinleşilecek, melankolinin gücüne işaret edilecek ve melankolinin vita activa’ya dönüşme potansiyeli açığa çıkarılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 9 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 2 |