İklim değişikliğinin yol açtığı küresel ısınma ile Arktik bölgesindeki buzulların erimesi, yeni deniz ticaret yollarını ve enerji kaynaklarını ortaya çıkarmıştır. Bu gelişme, Arktik bölgesini uluslararası politikada çatışma, barış ve güvenlik konularının merkezine taşıdığı gibi kıyıdaş ve kıyıdaş olmayan devletlerarasında çok yönlü bir rekabetin oluşmasına sebep olmuştur. Nitekim Arktik bölge günümüzde jeopolitik bir rekabet alanına dönüşmüştür. Jeopolitik rekabet bağlamında özellikle kıyıdaş devletler, ulusal güvenlikleri ve çıkarları doğrultusunda bölgeye yönelik stratejiler geliştirmekteler ve stratejileri içerisinde belirli konulara dikkat çekmektedirler. Aynı zamanda stratejileri ve dikkat çektikleri konulara Arktik bölgeye ilişkin söylemleri içerisinde de yer vermekteler ve bazı güvenlik dışı konuları güvenlik sorunu haline dönüştürmektedirler. Bu durum, kıyıdaş devletlerin güvenlikleştirme teorisi çerçevesinde silahlanma faaliyetlerine dayanak teşkil etmektedir. Bölgedeki silahlanma üzerindeki en önemli faktör, kıyıdaş devletlerin kendi aralarında yaşadıkları kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge anlaşmazlığıdır. Kıyıdaş devletlerarasında egemenlik alanlarının korunması ve genişletilmesi açısından da rekabet söz konusu olup bu bağlamda hak iddialarını Birleşmiş Milletler Kıta Shanlığı Komisyonu’na taşımaktadırlar. Bölgenin hukuki durumunu belirleyen uluslararası bir antlaşmanın olmaması, kıyıdaş devletlerin ulusal çıkarları doğrultusunda belirledikleri konuları güvenlikleştirmelerine ve bunu da dayanak göstererek bölgedeki sınırları içerisinde silahlanma faaliyetlerinde bulunmalarına sebep olmaktadır. Kıyıdaş devletlerin bölge üzerinde askeri güç kapasiteleri açısından rekabet etmeleri, bölgenin güvenliğine yönelik tehdit algısının oluşmasına yol açmakta ve güvenlikleştirdikleri konuların farklılığına dikkat çekmektedir. Öte yandan kıyıdaş devletlerin söylemleri içerisinde ele aldıkları konuların güvenlik sektörleri açısından farklılık arz ettiği görülmektedir. Çalışmanın amacı, kıyıdaş devletlerin Arktik söylemleri içerisinde dile getirdikleri konuları farklı ve benzeyen yönleri ile güvenlikleştirme teorisi bağlamında karşılaştırmak ve ilgili konuların hangi güvenlik sektörleri içerisinde yer aldığını ortaya koymaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2021 |
Submission Date | February 13, 2021 |
Acceptance Date | March 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 1 |