One of the tragic and disregarded facts about the First World War is the issue of “internees”. In
the course of the war, thousands of Ottoman soldiers were confined as internees by the Allies, and
Turkey interned a large number of the allied states’ soldiers as internees as well. Among the military men in the Russian army, there were also some Polish national soldiers who were interned as
prisoners by the Ottoman army during the First World War. It is perceived that Turkey was always
in an attempt to keep those Polish national internees and the other nationals of the allied states in
various locations in Anatolia within the bounds of those days’ possibility in incomparably better
conditions than that of Turkish internees confined by the Allies abroad. Taking the existing legal
and allied policies into consideration, Turkish community took steps in search of favourable ways to
treat especially those Polish national internees with tolerance within the scope of Turkish – Polish
amity. As a harsh reality of combat conditions, of course, it sometimes became inevitable for some
internees to lose their lives. In consequence of this research, some detailed identity tags belonging
to 213 Polish soldiers who lost their lives until April 1918 were determined. In the light of available findings, it is probable that this quantity will increase by making use of further information
and documents which could be discovered in the future. The majority of the Polish soldiers whose
identity tags have been able to be determined are ascertained to have died of certain diseases which
were common during that period.
Birinci Dünya Savaşı’nın üzerinde yeterince durulmayan dramatik gerçeklerinden birisi de
şüphesiz “esirler” konusudur. Bu savaşta binlerce Osmanlı askeri İtilaf Devletlerince esir alınırken,
Türkiye’de de İtilaf Devletlerine mensup çok sayıda esir bulunmakta idi. Birinci Dünya Savaşı’nda,
Osmanlı’nın esir aldığı Rus ordusu mensupları içerisinde Leh asıllılar da vardı. Anadolu’nun çeşitli
yerlerinde, diğer İtilaf Devletleri esirleriyle birlikte, Leh asıllı askerlerin de, dönemin imkânları
çerçevesinde, -dışarıdaki Türk esirlerinin şartlarıyla mukayese edilemeyecek düzeyde- iyi şartlarda
tutulmaya çalışıldığı görülmüştür. Özellikle, tarihî Türk- Leh dostluğu çerçevesinde Polonya kökenli esirlere -mevcut hukuk ve müttefik politikaları da dikkate alınarak- toleranslı davranma yolları
aranmıştır. Tabii ki, savaş şartlarının acı gerçeklerinden olarak, esirler arasında hayatını kaybedenler
de bulunuyordu. Araştırmamızda Nisan 1918 itibarıyla, hayatını kaybeden 213 Polonyalının ayrıntılı künyesi tespit edilmiştir. Mevcut belgeler ışığında bizim ulaşabildiğimiz bu sayının ileride ortaya
çıkacak yeni bazı bilgi ve belgelerle artması muhtemeldir. Künyeleri tespit edilebilen söz konusu Polonyalı askerlerin, daha ziyade o dönemin yaygın hastalıklarından dolayı vefat ettikleri görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 5, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 31 Issue: 92 |