Birinci Dünya Harbi Osmanlı Devleti’nin sonunu hazırlarken Osmanlı toplumunu da
büyük bir ekonomik yıkımla karşı karşıya bırakmıştır. Harp yıllarında olduğu gibi Mütareke
döneminde de İstanbul halkının sıkıntılarının başında iaşe, ısınma, aydınlatma ve ulaşım gibi
hayatın idamesi için en zaruri ihtiyaçların karşılanması gerekmekteydi. 1918 yılı Ekim ayı sonlarında İstanbul halkı açlıkla yüz yüze gelmişti. Özellikle ekmek sıkıntısı had safhaya ulaşmıştı.
İşlerin girift bir hâl aldığı bu döngüde kömür buhranı da ayrı bir sorun teşkil ediyordu. Mütareke
döneminin başında kömür buhranı öyle bir dereceye gelmişti ki; vapur, tren, değirmen, fabrika, elektrik aydınlatması gibi kömüre ihtiyaç duyan her şey durma noktasına dayanmıştı. Bu
durum kömür kaçakçılığını beraberinde getirdiğinden hükûmet, Sarıyer’de bir kömür Kontrol
Memurluğu kurarak Karadeniz’e açılan veya İstanbul’a gelen nakliye vasıtalarında kömür kontrolü yapmaya başlamış, kömür yüklü kayıkların Boğaziçi’nde dolaşmasını yasaklamıştı. Kömür
buhranı nedeniyle Haliç Vapurları bilet ücretlerini yüzde yüz artırmıştı. Özellikle 1918 yılı Ekim
ayı sonlarından itibaren İstanbul’da başta zahire ve kömür kıtlığına bağlı olarak hayatın pek
çok alanında yaşanan mağduriyet 1919 yılı ortalarına kadar devam etmiştir. Bu süreçte iktidara
gelen hükûmetlerin aldığı tedbirler neticesinde fabrikaların, tramvayların ve vapurların yeniden
düzenli olarak çalışmaya başlamasıyla İstanbul’da gündelik hayat normal seyrine dönmeye başlamıştır. Bu çalışma, Harbin sona erdiği günlerde ve istila altındaki ilk aylarda İstanbul’da kömür,
iaşe, ulaşım ve aydınlatma gibi ihtiyaçların kıtlığı ile bu ihtiyaçların temini noktasında devletin
çözüm arayışlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
While The First World War was preparing the end of the Ottoman Empire, it also caused
the Ottoman society to face with major economic destruction. The major troubles of the people
in Istanbul were the most essential requirements for the survival such as food, heating, lighting
and transportation in also Armistice Period, as in the years of War. In late October 1918, inhabitants in Istanbul faced with hunger. Especially bread shortages had reached a peak. Coal crisis
also posed another problem in this cycle in which everything was in an intricate situation. Coal
crisis had come to such a degree at the beginning of the Armistice period that; everything in need
of coal such as ferry, train, mills, factories, electric lighting came to almost at a standstill. As
this case brought the coal smuggling with it, the government established a Coil Control Office
in Sarıyer, began to coal control in transportation vehicles sailing to the Black Sea or coming to
Istanbul, and banned boats loaded with coal to cruise in the Bosphorus. the Halic Ferries had
increased the fares one hundred percent due to the coal crisis. Istanbul had experienced great
suffering in many areas of life depending on first grain and coal shortages since the end of the
War until the middle of 1919. This situation continued until the middle of 1919 and the daily life
in Istanbul began to come back its regular course with starting operation of factories, tramways
and ferries as a result of measures taken by the governments. In our study, we shall try to reveal
the shortages of the requirements in Istanbul such as food, coal, transportation and lighting, and
execution of the state for the supplying these needs in the days when the War ended and the first
months occupied.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 6, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 30 Issue: 89 |