“Lâik” kelimesi dilimize Batı’dan geçmiştir. Türk tarihinde, İslam’dan
önce ve sonraki yönetimlerde laik uygulama deneyimlerine sahibiz. Orhun
Abidelerinde kağanın ödevleri arasında dinî bir görevinden bahsedilmez.
Selçuklu sultanları yönetimlerinde töreyi ön planda tutmuşlardır. Osmanlı
döneminde ihtiyacı gereği (maslahat) gerekçesiyle emirler düzenlenmiştir.
Bunlara örfi, sultani hukuk adı verilmiştir. Sultanlar mutlak otorite sahibidirler.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1937 yılında lâiklik ilkesi Anayasamıza
girmiştir. Türkiye’de uygulanmak istenen laiklik, Türk toplumunun sosyal
yapısı ve dini inançlarına uygun şekilde düzenlenmiştir. Batıdan aynen taklit edilmemiştir. Çünkü İslam dininde Batıda olduğu gibi dini örgüt kurmaya yetkili bir ruhban sınıfı yoktur. Bu sebeple din eğitimi, dini hizmetler ve
bu hizmetleri yürütenlerin çalışmaları, kamu hizmeti olarak kabul edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na da Anayasa’da yer verilmiştir.
The word and concept of “laik” or “laicism” came into Turkish from
the Western languages. However, this concept was known in the runic
Orhun inscriptions erected in the sixth century by the Göktürks in Central
Asia, in the basin of the Orkhun River. There, there was no religious
services among the duties of the kagans, that is the Turkish kings. The
Seljuki Sultans too preferred töre, that means traditional rules, rather than
Islamic rules and regulations in their governingship. In the Ottoman
period, the sultans ordered some declarations in case of necessity
(maslahat). These are called örfi or sultani hukuk or canons. The sultans
were the absolute authority.
After the declaration of republican system, in 1937, the principle of
laicism was included into the Constitution. This system of laicism in
Turkey is organised with regard to the suitability of social structure and
religious beliefs and practices of the Turkish people. It is not an exact
imitation of the westerns’. Because there is no any clergy system or
dominantly authorised clerics seen in the West or Christianity, is not found
in Islam. Religious education and training, religious duties and services are
therefore regarded as public and civil service and individuals those who
are responsible for these services are appointed. All for these affairs,
Diyanet İşleri Başkanlığı (Presidency of Religious Affairs) is included in
the Constitution.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 4, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 23 Issue: 67-68-69 |