Last stages of multi-national states have always been painful and has lead to conflicting interpretation. Ottoman empire got its share from this development. After 1877-1878 ottoman- russian war army commanders indicated that military forces of the neighboring states had been a big threats in their report to the government and also required an army that was powerful and was able to keep up with modern age's requirement and to be equipped with modern weapons without losing the time. Of course preference of land army was on German's side
By the intention of perform reform programme required by army, Ottoman government started to take necessary measures for recruitment of the armed forces and the new skeleton/framework and management structure of land army was almost complete in the years following announcement of II. Constitutionalism. In the same period Ottoman empire prepared "organization regulations" (1910) but came in force in 1911 and it was being in force until 1913. With this regulations Ottoman army structuring have been partially recovered from unwieldiness and have been converted to mechanized units.
One of the applications that was preferred by Ottoman government in order to improve the army was technology transfer by employing foreign personnel. By this application organisation and education system of army underwent a fundamental change and also financial and administrative authority of army has been restricted. Army officers were impressed with western culture and western style training system that was applied in the military.
Çok uluslu devletlerin son evreleri her zaman sancılı olmuş ve çelişkili yorumlara sebebiyet vermiştir. Osmanlı Devleti de bu gelişmeden payını almıştır. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşının ardından ordu komutanları hükümete sundukları raporlarında Osmanlı Devleti'ne komşu olan devletlerin askeri güçlerinin büyük bir tehdit unsuru olduğunu belirterek kuvvetli ve çağın gereklerine ayak uydurabilecek ve modern silah sistemleriyle donatılmış bir ordunun zaman kaybedilmeksizin kurulmasını istemişlerdir. Elbette kara ordusunun tercihi Almanlardan yanadır. Deniz Kuvvetleri ise uzun zamandan beri İngilizlerin ıslahat programını uygulamaktadır.
Bu düşünceden hareketle ordunun istediği ıslahat programını uygulamak üzere Osmanlı yönetimi, II. Meşrutiyetin ilanını takip eden yıllarda Silahlı Kuvvetlerin ıslahı için gerekli tedbirleri birer birer alınmaya başlamış ve kara ordusunun yeni iskeleti, yönetim yapılanması hemen hemen tamamlanmıştır. Aynı dönem içerisinde Osmanlı Ordusunun "Teşkilat Nizamnamesi" (1910) hazırlanmasına rağmen Cemal Paşanın da fark ettiği bürokratik hantallıklar sebebiyle ancak 1911 tarihinde yürürlüğe girebilmiş ve 1913 tarihine kadar da yürürlükte kalabilmiştir. Bu Nizamname ile Osmanlı askeri yapılanması kısmen de olsa hantallıktan kurtarılmış ve mekanize birlikler haline getirilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin ordusunu, vakit kaybetmeden toplamak arzusuyla sıkı sıkıya sarıldığı uygulamalardan birisi de yabancı personel istihdamıylatek noloji transferidir. I. Mahmud döneminde Comte de Bouneval ile başlayıp, III. Mustafa döneminde Baron de Tott ile hızlanan III. Selim zamanında en kapsamlı ve sistematik halini alan bu uygulama, II. Meşrutiyetin ilanının ardından da modern anlamda ordunun teşkilat ve eğitim sisteminde yerini almıştı. Teşkilat ve eğitim sisteminde yapılan köklü düzenlemelerle, askerin mali, idari görev ve yetkileri eski sisteme oranla sınırlandırmış, askeri okullarda idarecilikten çok askeri eğitim ağırlık kazanmıştı. Askeriye de uygulanan Batı tarzındaki eğitimle birlikte Batı kültürü de sınırlı kaynakla da olsa subay adaylarının ilgi alanını oluşturmaya başlamıştı.
Donanma Teşkilat Nizamnamesi Torpido Dretnot Bahriye Nazırı iane iaşe Donanma-i Muavenet-i Bahriye
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 24 Issue: 72 |