Atatürk I. Cihan Savaşı’ ndan sonra galip devletlerin milletimizi ve ülkemizi parçalamaya kararlı olduğunu görerek mücadeleye atıldı. Milletle bütünleşerek vatanımıza göz dikenlere karşı savaşlar verdi. İslâmiyet açısından incelendiğinde cumhuriyet yönetiminin fazileti, yani erdemi esas aldığı görülmektedir. Çünkü cumhuriyette daima halkın oyuna başvurma söz konusudur. Halifelik sorunu ise çok karışıklıklara neden olmuştur. Dinin kötüye kullanılmasına ve siyasete karıştırılmasına karşı çıkmıştır. Atatürk’ün İslâmiyet hakkındaki bazı sözleri şöyledir: “Bizim dinimiz en makul ve en tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din ol¬muştur. Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lâzımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. Müslümanların toplumsal hayatında hiç kimsenin özel bir sınıf halinde mevcudiyetini muhafazaya hakkı yoktur.”
After the First World War of Atatürk, I saw that the victorious states were determined to shatter our nation and our country and started to fight. He fought against those who stood for our homeland by integrating with the nation. When it is analyzed in terms of Islam, it is seen that the republic's administration is based on virtue, namely virtue. Because the people in the republic always refer to the game. The caliphate problem caused much confusion. He opposed the abuse of religion and its involvement in politics. Some of Atatürk's words about Islam are as follows: “Our religion is the most reasonable and natural religion. And only because of this is it the last religion. In order for a religion to be natural, it must conform to mind, science, knowledge, and logic. Our religion is completely appropriate to them. Nobody has the right to preserve their existence as a special class in the social life of Muslims. ”
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 1990 |
Published in Issue | Year 1990 Volume: 6 Issue: 17 |