The term "national" forces "in the history of Kuvâ-yı nationality stands out as an expression used for irregular armed forces and forces. These forces, which we call Kuvâ-yı milliye, aimed to strengthen the protection and defense of the country against the enemy and to provide unity and solidarity. For this reason, the defense troops formed by ex-military commanders and soldiers and soldiers who participated in them against the invasion of the country against all kinds of attacks against the country, and the soldiers who participated in them, are called “kuvâ-yı milliye”. According to Mustafa Kemal Pasha's account, the army is not in a position to fulfill the orders of the government, which is under the circle of the enemies. That is why the main duty, which consists of defending and protecting the homeland, is directly directed at the nation itself. The nation had made it compulsory for the individuals who had handed over to the army to defend their enemy-attacked areas and to protect the lives of their brothers who had been attacked by the enemy. This is what we call “Kuvâ-yı Milliye”. The whole universe says so. In addition, there is an Organization of “Defense Law” as a political association with a legal and contemporary, social and general approach that has emerged even in the remotest corners of the country where arms are not in question.
Kuvâ-yı milliye tabiri tarihimizde “millî” kuvvetler” düzenli olmayan silâhlı birlikler ve kuvvetler için kullanılan bir tabir olarak göze çarpmaktadır. Kuvâ-yı milliye adını verdiğimiz bu kuvvetler, düşmana karşı ülkenin korunması ve savunmasının pekiştirilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanmasını hedeflemişlerdir. Bu yüzden de, vatanın işgali karşısında halkın malının, canının, dininin, ırz ve namusunun korunması, kısaca ülkeye karşı olabilecek her türlü saldırıya karşı eski askerî komutan ve askerler ile bunlara katılan askerlerin kendi aralarında oluşturdukları savunma birliklerine “kuvâ-yı milliye” denilmektedir. Mustafa Kemal Paşa’nın anlatımına göre, düşmanların çemberi altında olan hükümetin emirlerini ordu yerine getirecek durumda değildir. Bu yüzdendir ki vatanı savunma ve korumadan ibaret olan esas görev, doğrudan doğruya milletin kendisine yönelmiş bulunmaktadır. Millet, orduya kendi içinden teslim ettiği bireylerinin, düşman saldırısına uğrayan bölgelerinin savunmasına, düşman saldırısına uğrayan kardeşlerinin hayatlarının korunmasına görevli kılmayı mecbur kılmıştı. İşte buna “Kuvâ-yı Milliye” diyoruz. Bütün evren de böyle diyor. Ayrıca, silâhın söz konusu olmadığı ülkenin en ücra köşelerinde bile ortaya çıkmış, doğrudan doğruya yasal ve çağdaş, sosyal ve genel yaklaşımla siyasî bir dernek olarak da “Müdafaa-i Hukuk” Örgütü vardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 1992 |
Published in Issue | Year 1992 Volume: 8 Issue: 24 |