While İsmail Habip was describing the War of Independence: "... This war was not the war of Turks and Greeks, it was the kind of everything that you had with everything you got, this war: They were sending their soldiers with wagons, we were driving them, they brought their ammunition with trucks, we While we were carrying on the back of our women, we had carrots against their cars. it is up to us to defeat them. ” says.
İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı’nı anlatırken: "... Bu harp Türk’le Yunan’ın cengi değil, elinden her şeyi almanla elinde her şeyi olanın çengiydi bu harp: Onlar askerlerini vagonlarla, biz çarıklarla sevkediyorduk, onlar mühimmatlarını kamyonlarla getiriyor, biz kadınlarımızın sırtında taşıyorduk, Onların otomobillerine karşı bizde kağnılar vardı. Düşman, yağmur yerine kurşun, kurşun yerine gülle, gülle yerine zelzele yağdırırken biz, zaman oldu ki, her gülleye bir kurşun, her kurşuna bir süngü, her süngüye bir yumrukla mukabele ettik; Öyleyken yenilmek onlara, yenmek bize düştü.” diyor.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 1992 |
Published in Issue | Year 1992 Volume: 8 Issue: 24 |