Greece, which gained its independence from the Ottoman State in 1830, had some requests that were not satisfied, especially towards Anatolia. Therefore, the Greeks considered it a national duty to bring these wishes to the agenda in the weakest times of the Ottoman State, and to protect this moment of weakness of the empire.
The reason for these policies is that they have a historical ideal such as establishing the great Greece, one leg in Asia and one leg in Europe. According to this ideal known as Mégalo Idea, the borders of Greece stretched from the middle of Anatolia in the east to the northern parts of the Black Sea, including the Crimea, and the Carpathian mountains to the Danube river. The western and southern borders were crossing the Adriatic and the Mediterranean. World War I was a good opportunity for Greece, who knew how to take advantage of every political crisis, in order to realize the stated historical ideal. Already, during the days of the war, the needs of the Allied powers increased to the Greek army. Indeed, British Foreign Minister Lord E. Edward Gray made a proposal to the Greek rulers on January 11, 1915. In his proposal, the British Minister vowed that a substantial portion of the Anatolian coast could be donated to Greece, provided that he helped Serbia. On April 12, Britain reported on behalf of its allies that "they are ready to guarantee the land within the province of Aydın, which was promised in January as the price to join the war against Turks in Greece".
1830 yılında Osmanlı Devleti’nden bağımsızlığını kazanan Yunanistan’ın, bir türlü tatmin edilmeyen, özellikle Anadolu’ya yönelik istekleri vardı. Bu yüzden Yunanlılar, her fırsatta Osmanlı Devleti’nin en zayıf zamanlarında bu isteklerini gündeme getirmeyi hatta imparatorluğun bu zayıflılık anını kollamayı milli bir görev saymışlardı.
Onların bu politikalarının sebebi: bir ayağı Asya’da bir ayağı da Avrupa’da olan büyük Yunanistan’ı kurma gibi tarihi bir ideale sahip olmalarıdır. Mégalo İdea olarak bilinen bu ideale göre Yunanistan’ın sınırları doğuda Anadolu ortalarından, kuzeyde Karadeniz’in Kırım’ı da içine alan kuzey kısımlarından ve Karpat dağlarıyla Tuna nehrine kadar uzanıyordu. Batı ve güney sınırları ise, Adriyatik ve Akdeniz’den geçiyordu. Belirtilen tarihi idealini gerçekleştirmek gayesiyle, her siyasi buhrandan faydalanmasını bilen Yunanistan için I. Dünya savaşı iyi bir fırsattı. Zaten savaşın devam ettiği günlerde İtilaf devletlerinin de Yunan ordusuna olan ihtiyaçları artmıştı. Nitekim İngiltere Dışişleri Bakam Lord E. Edward Grey 11 Ocak 1915 tarihinde Yunanistan yöneticilerine bir teklifte bulundu. İngiliz Bakan bu teklifinde, Sırbistan’a yardım şartıyla Anadolu kıyılarından hatırı sayılır bir kısmın Yunanistan’a bağışlanabileceğini söz verdi. İngiltere 12 Nisan’da da müttefikleri adına “Yunanistan’a Türkler’e karşı savaşa katılma bedeli olarak Ocak’ta vaadedilen Aydın vilayeti dahilindeki araziyi garanti etmeye hazır olduklarını’’ bildirdi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 1994 |
Published in Issue | Year 1994 Volume: 10 Issue: 28 |