1919-22 yıllan içine aldığı bütün olaylar ile Türk Millî Mücadelesini İfade etmektedir. Bu dönemin tamamım, hukukî ve fiilî anlamıyla bir harp hali olarak kabul etmek mümkün değildir. 1919 ve 1920 yıllanna damgasını vuran olaylar Müdafaa-İ Hukuk Cemiyeti ve kongreleriyle, Anadolu halkının teşkilatlandırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve bütün bu gelişmelere karşı girişilen hareketlerdir.
Yukanda bahis kongrelerden ilki olan Erzurum Kongresinin başarı ile sonuçlanması, Mustafa Kemâl Paşa'nın görevine son verildiği halde millî hareketin gelişmeye devam etmesi, Mustafa Kemâl Paşa'nın tevkifine muvaffak olunamaması ve nihayet Sivas kongresi hazırlıkları, Osmanlı Hükümetini Anadolu olaylarını dikkatle izlemeye zorlamıştı. Paris'e barış konferansına gitmiş olan Sadrazam Damat Ferit Paşa da Ağustos'ta İstanbul'a dönmüş ve sadrazamın İstanbul'a dönmesiyle de İstanbul hükümetinin Anadolu'ya davranışı değişmişti. Hatta Damat Ferit hükümeti daha da ileri giderek Anadolu’da olup bitenleri "ihtilâlci hareket" olarak vasfılandınnıştı. Ancak ileride de görüşeceğimiz üzere, her şeyi kanun çerçevesinde yapmayı düşünen ve isteyen bir kişi nasıl ihtilâlci olabilir?
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 2, 1999 |
Published in Issue | Year 1999 Volume: 15 Issue: 43 |