Osmanlı Devleti, 1914'de dâhil olduğu, I. Dünya Harbi'nden, Müttefiklerinin ateşkes istemesi ve harpten çekilmeleri sonucu, 30 Ekim 1918'de Mondros Mütârekesini imzalamak suretiyle mağlup bir devlet olarak çıkmıştır. Mütârekenin imzalanması, mevcut kayıplar bir yana, meseleyi hukuken sona erdirmiş olmuyordu. Devlet, iki önemli mesele ile karşı karşıya idi. Birisi; Mondros Mütârekeşi'nin nasıl uygulanacağı?; diğeri de Mütâreke sonrasında imzalanacak Muâhede ile Devlet'in durumunun ne olacağı? idi. Ali Fuat Cebesoy'un "2 Kasım 1918'de Mütâreke şartları ordulara tebliğ edilmişti. Müttefiklerimize dikte ettirilen şartlar nazar-ı itibara alınırsa daha mûtedil sayılabilirdi. Bulgarlar kayıtsız şartsız teslim olmuşlardı. Ancak gâlib devletler ahde vefa gösterebilecekler miydi? Yoksa bir kin ve intikam politikası mı güdeceklerdi?" sözleriyle ifade ettiği endişeler, Mütârekenin akabindeki psikolojiyi ve belirsizliği izah etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 1996 |
Published in Issue | Year 1996 Volume: 12 Issue: 36 |