INTRODUCTION: Radiation injury is frequently seen in patients which have been resected from high-grade brain gliomas, medulloblastomas and metastatic lesions and given radiotherapy RT . Susceptibility-weighted imaging SWI is a MRI technique for detecting small vessels and the residue of blood in microhaemorrhages that can not be displayed with conventional MRI. The aim of this study is to investigate the ability of SWI to detect bleeding sites in patients who received RT due to primer and metastatic brain tumors. METHODS: 13 women mean age 37 ± 19.3 , 10 males mean age 37.3 ± 21 a total of 23 patients who have been irradiated with the pathological diagnosis of primary and metastatic brain tumors were included in the study. Supra and infratentorial SWI lesions were counted and compared with conventional MRI. Localizations were classified as cerebellar, brainstem, basal ganglia and cortical-subcortical, periventricular and deep white matter WM . Lesion counts and the largest lesion diameter were compared with the period after RT.RESULTS: Cerebellar lesions were seen in only 4 patients with medulloblastoma. The cortical-subcortical WM was the most common localization. SWI lesions have been detected most in ependymoma and least in metastases. The largest diameter of the lesions showed a linear relationship with time after RT. The SWI lesion number, operated tumor type, time after RT were not correlated with age and gender p
GİRİŞ ve AMAÇ: Radyasyon hasarı, rezeke olmuş ve radyoterapi RT verilmiş yüksek dereceli beyin gliomları, medulloblastomlar ve metastatik lezyonları olan olgularda sık görülmektedir. Duyarlılık ağırlıklı görüntüleme DAG , konvansiyonel MR’da görüntülenemeyen küçük damarları ve mikrohemorajiler içindeki rezidü kanı saptamaya yarayan MRG tekniğidir. Bu çalışmanın amacı primer ve metastatik beyin tümörleri nedeniyle RT almış hastalarda DAG ‘nin kanama alanlarını saptama yeteneğini araştırmaktır.YÖNTEM ve GEREÇLER: Primer ve metastatik beyin tümörleri patolojik tanısıyla RT almış ve DAG yapılmış olan 13 kadın ort.yaş 37 ± 19.3 , 10 erkek ort.yaş 37.3 ± 21 toplam 23 hasta çalışmaya dahil edildi. Supra ve infratentoriyel DAG lezyonu sayıldı ve konvansiyonel MR’ları ile karşılaştırıldı. Lokalizasyonlarına göre lezyonlar serebellar, beyin sapı, bazal ganglionlar, kortikal-subkortikal, periventriküler ve derin beyaz cevher BC lezyonları olarak tanımlandı. Lezyon sayıları ve en büyük lezyon çapları, RT sonrası geçen süre ile karşılaştırıldı.BULGULAR: Serebellar lezyonlar sadece dört medulloblastom olgusunda görüldü. Lokalizasyonlarına göre en çok lezyon görülen lokalizasyon kortikal-subkortikal BC idi. DAG lezyonu en fazla epandimom, en az metastaz olgularında saptandı. En büyük lezyon çapları RT sonrası geçen süre ile lineere yakın ilişki gösterdi. DAG’de saptanan lezyon sayıları opere tümör tipi, RT sonrası geçen süre, yaş ve cinsiyet ile korele değildi p>0.005 . En büyük lezyon çapı RT sonrası geçen süre ve tümör tipi ile anlamlı korelasyon göstermedi p>0.005 .TARTIŞMA ve SONUÇ: DAG, primer ve metastatik beyin tümörleri için RT sonrası radyasyon hasarı olan bölgelerdeki mikrokanamaları değerlendirmek ve takip etmek için yararlı bir MRG yöntemidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 1 |