The disclaimer of a legacy is regulated under a single article in Article 616 of the Turkish Civil Code (TCC). According to this article, unless otherwise specified, the obligor benefits from the disclaimer of such legacy. The fact that the article only regulates the consequences of the disclaimer of the legacy gives rise to many questions that need to be addressed, the foremost of which is the legal nature of such disclaimer. In a legal system unfamiliar with the concept of disclaimer (rejection) of a claim, TCC Art 616 is a special provision that enables unilateral waiver of the claim. The consequences of disclaiming a legacy are shaped by the formal testamentary dispositions made in contemplation of death. The inquiry is whether the right of claim arising in favor of the legatee under a legacy made through a will should be balanced at the same level with a right of disclaimer as the right of claim arising under a legacy made through an inheritance contract.
The placement of the disclaimer of a legacy within the provisions relating to the disclaimer of an inheritance necessitates a comparison between the two concepts. The fundamental differences between these concepts prevent the analogous application of the rules governing the disclaimer of an inheritance to the disclaimer of a legacy. Therefore, it is concluded that the form, duration and provisions governing the disclaimer of a legacy require further examination.
Vasiyetin reddi, tek bir madde ile Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 616 hükmünde düzenlenmektedir. Bu madde uyarınca aksi tasarruftan anlaşılmadıkça vasiyetin reddinden vasiyet yükümlüsü yararlanır. Maddede vasiyetin reddinin sadece sonucunun düzenlenmesi bu konuda yanıtlanması gereken birçok soruya sebebiyet verir. Bunların başında vasiyetin reddinin hukuki niteliği gelir. Alacağın reddi kavramına yabancı hukuk sistemimizde TMK m. 616 hükmü, alacak hakkından tek taraflı feragati mümkün kılan özel bir düzenlemedir. Bunun temelinde yer alan ihtiyaca göre vasiyete temel teşkil eden şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar ele alınarak vasiyetin reddinin hukuki niteliğine bağlı sonuçlar şekillenir. Bu kapsamda vasiyetname ile yapılan vasiyet ile miras sözleşmesi yoluyla yapılan vasiyette vasiyet alacaklısı lehine doğan alacak hakkı bir ret hakkı ile dengelenmeyi aynı düzeyde gerektirir mi sorusunun yanıtı aranmaktadır.
Vasiyetin reddinin mirasın reddine ilişkin hükümler arasında yer alması, vasiyetin reddi ile mirasın reddi arasında bir karşılaştırma yapmayı gerekli kılar. İki kavramın birbirinden farkı mirasın reddinin kıyasen uygulanmasını engeller. Bu nedenle vasiyetin reddinin şekli, süresi ve hükümlerinin ayrıca incelenmesi gerektiği kanaatine ulaşılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | October 11, 2024 |
Publication Date | October 31, 2024 |
Submission Date | August 16, 2024 |
Acceptance Date | October 1, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.