Türkiye’de köy yerleşimlerinin incelenmesine geçmeden, köyün, tarihsel süreç içinde gelişimine yer vermek yararlı olacaktır. İnsanlık tarihinde paleolitik dönemden neolitik döneme geçişi, insan toplumları için önemli bir noktası olmuştur. En küçük insan toplumunun yerleşim birimi olan köyün kuruluşu tarihsel süreç içinde çok gerilere gitmektedir. Arkeolojik araştırmalara göre, insanın neolitik döneme geçişi M.Ö. 10.000 yıllara dayanmaktadır.
İnsanın ilk yerleşimi köy birimleri olarak bilinirken insan toplumunun ilk biçimi ise klan ve kabiledir (tribu). Kabile, küçük boyutlu kırsal nitelikte bir topluluktur. Köy yönetimlerinden önceleri, insanlar barınma gereksinimlerini karşılamak için, mağaraları ve ağaç kovuklarını kullanmışlardır. Neolitik dönem, insanın ekinsel evriminde farklı tarihlerde yaşanmış çok önemli bir evredir. Çünkü insanın neolitik döneme geçişi onun ekinsel birikimini artırmıştır. İnsanın yerleşik düzene geçmesi, kimi hayvanları evcilleştirmesi ile bunların çekim gücünden yararlanması, bitkileri tanıması, bunları ekip-biçmeye başlaması ile, beslenmesini sağlamış ve böylece tarım devrimini gerçekleştirmiş. Bu devrim insanın başardığı ilk en önemli devrimdir. Toplumsal ve ekonomik nitelik taşıyan ve insan toplumunda çok önemli değişiklilere neden olan bu devrim, insanı doğadan yiyecek toplama düzeninden tarımsal üretim yapma düzenine geçişi sağlamıştır. İlk aşamada tarım devrimi, herhangi bir bilimsel araştırmanın yardımı ya da katkısı olmadan başlamış, tekno-ekonomik bir süreçtir. Tarım devrimi, insanın yaşamını ve dolaylı olarak da yerleşim düzenini etkilemiştir. İnsanın toprağa sabit olarak yerleşmesi küçük topluluklar biçiminde oluşan köy yerleşimleridir. İlk köyler, tarıma elverişli tarlaların açılması ve evcil hayvan denemelerinin başlaması ile boy göstermiştir. İnsanlar tarafından toprağın işlenmesi, başlangıçta oldukça yavaş bir seyir izlemiştir. Gordon Childe; göçebe, toplayıcı ve avcılıktan yerleşik tarım ile hayvancılığa geçişin, insanlık tarihindeki en büyük kopuş olduğunu derin toplumsal alt-üst oluşları beraberinde getirdiğini belirtmektedir. Ancak, avcılık ve toplayıcılığın yerini nasıl, ne zaman, nerede çiftçiliğin ve çobanlığa bıraktığı belli değilse de çiftçiliğin ve çobanlığa geçişin en erken M.Ö. 8500- 7000 dolaylarında Ortadoğu’da gerçekleşmiştir. Tarım devrimi ile birlikte insan, avcılık ve toplayıcılık yaparak sürdüre geldiği göçebe yaşamından yavaş yavaş ayrılmış, yeryüzünün belli yerleşim yerlerine yerleşmeye başlamıştır. Tarım işleriyle uğraşan insanlar, genellikle su kaynaklarının bulunduğu yerlere yerleşmişlerdir.
Dünyanın en eski uygarlığı, Nil, Dicle- Fırat nehirlerinin Basra Körfezine kadar uzanan verimli alüvyon ovaları üzerinde Sümer ülkesinde doğmuştur. Bilim insanlarına göre, ilk yerleşimler Mezopotamya Dicle- Fırat nehirleri ve Mısır Nil nehri vadilerinde ortaya çıkmıştır. Dicle- Fırat nehirlerinin doğuş kaynakları Anadolu Yarımadasında olduklarına göre, köy yerleşmelerinin bulunduğu önemli coğrafyalardan bir de Anadolu’dur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environmental and Resources Law (Other), Administrative Law |
Journal Section | Hakemsiz Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | November 19, 2023 |
Publication Date | November 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 81 Issue: CUMHURİYET 100. YIL ÖZEL SAYISI |
Journal of Ankara Bar Association adopts the Turkish Legal Citation System (TÜHAS) citation system.