Tarih
yazına baktığımızda teknik gelişmelere bağlı olarak kentlerin bir değişim
içinde olduğunu görmekteyiz. Tarımsal üretimin başlaması, artan ürünlerle ticari
hareketliliğin oluşması Sanayi Devrimi gibi teknik gelişmelere bağlı olarak
ekonomik ve sosyal yapının şekillenmesi izdüşümünde kentsel yapıyı
etkilemektedir. İletişim ve bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim de aynı
şekilde kentlere etki etmektedir. İnternetin iletişim ve bilgi teknolojilerinde
yaşanan bu gelişimin en çarpıcı örneğidir. Tarih boyunca insan yaşamı ve
kentler için doğal afetler sürekli bir tehdit oluşturmuştur. Günümüz
kentlerinin büyümesi, dinamiklerinin artması kırılganlıklarını artarak afetlere
karşı direncini düşürmektedir. Geçmişten bugüne yaşanan savaşlar, seller,
depremler, yangınlar ve diğer afetler yerleşim alanlarını ve yaşamı etkilemiş,
bazı koşullarda insanların başka yerlere göç ederek, yaşadıkları yerleri terk
etmelerine neden olmuştur. Bu çalışma, tüm bu gelişmelere bakıldığında tarım
devriminden önce de var olan yaşam biçimi göçebelik -acil durum mimarlığının
başlattığı; esnek, dayanıklı ve taşınabilir barınakların etkisiyle- yeniden
göçebe yaşamın gündeme geleceğine dair ve yerleşimleri yeniden düşündüğümüz de
bugün yapmış olduğumuz kent kavramı yerini ne alacak? Yerleşmelerin ana
öğesinin doğal çevre ve ekolojik ilişkiler olması gerekliliği içinde kenti
nasıl tanımlayacağız? sorgulamalarını içermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |