Herhangi bir meslek ile geçim sağlamak insanlık tarihi kadar çok eskidir. Üretim öğeleri en iyi koşullar altında bir araya getirilerek insanlar toplum içinde faydalı olmuşlardır. Toplumun her kesiminde meslek ihtiyacı görülmüştür. Bazı tarikat önderleri bunu kendilerine düstur edinmişlerdir. Kendisinde iyilik, hoşgörü, adap ve ahlak, özgürlük ve ebedilik, halka ve Hakk’a hizmet, gönlü dahi temiz tutmak, helale yaklaşmak ve nefisten kurtulmak, günahtan kaçmak ve sevaba yönelmek, ilim öğrenmek ve sade hayat yaşamak, inziva, ihlas ile tek amaç üzere olmaktır. Nitekim Nakşibendi tarikatı önderi olan Bahaeddin Nakşibendi de kendi zamandaşları ve sonraki tabileri için “Dil ba yaru dast ba kar- Gönül Yar (Allah)’da, el işte” öğüdünü vermiştir. Civanmert- mert yiğit demektir. Fetâ yiğit, fütüvvet yiğitlik demektir. Orta Asya kültürüne bakıldığı zaman tarikat eğitimi yanında meslek edindirme faaliyetlerini de beraber yürütmüşlerdir. Özellikle Sovyetler döneminde Özbekistan başta olmak üzere diğer Türki Cumhuriyetler arasında meslek edindirme faaliyetleri nesilden nesle aktarılan bu kaide uzun yüzyıllar boyu Hakk’a hizmetin halka hizmetten geçtiğinin en güzel örneğini sergilemiştir. Her ne kadar civanmertlik meslek edindirme faaliyeti olarak ortaya çıkmış ise de Sovyetler döneminde meslek yanında gizli dini eğitim kurumu olduğu bir gerçektir. Orta Asırlarda Maveraünnehir günümüz Orta Asya’sında ortaya çıkan civanmert dayanışması Anadolu topraklarında Ahilik teşkilatı olarak kendini göstermiş ve yüz yıllar boyu kendi faaliyetini sürdürmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 13, 2018 |
Submission Date | March 12, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 65 |