Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından Rönesans’ın başlangıcına kadar olan yaklaşık bin yıllık dönem tarihte Orta Çağ olarak adlandırılmaktadır. Roma’nın bir kent olarak kendi uzun tarihi boyunca bir düşünce sistemi olarak kendi tarihini oluşturmasına tanıklık ettiğini söylemek mümkündür. Roma, tam da Batı’nın merkezindedir ve merkezi konumu hiç değişmemiştir. Kentin, üretimin denetlendiği ve örgütlendiği, nüfusunun yoğun olduğu, bağımlılıkların azaldığı, bütünleşmenin arttığı, ticaretin örgütlendiği, gelişme ve uygarlıkla birlikte anılan bir yaşam birimi olduğu tezinden hareket ederek çalışmamızda Roma’da kent olgusunun nasıl tezahür ettiği konusunda bilgi verilmektedir. Roma’da din, ekonomi, yönetim, mimari konularının şehir hayatı üzerindeki etkileri ile ilgili mühim tespitler elde edilmiştir. Üzerindeki dinî baskının artarak ve giderek daha güvensiz alanlar haline gelerek barındırdıkları insan nüfusunu kaybetmeleriyle birlikte Roma kentlerinin kelimenin tam anlamıyla Kilise’nin tahakkümü altında kaldığı sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2018 |
Submission Date | May 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 66 |