Türk Sineması’nda aile, tıpkı toplumun hâkim
değerlerinde olduğu gibi kutsiyet atfedilen bir kurum olarak temsil
edilegelmiştir. Aile, ev dışı yaşamda her türlü krize, soruna karşı sığınak ve
bireylerin huzur bulduğu korunaklı bir alandır. Ancak söz konusu aile kurumunun
2000’li yılların başlarından itibaren yayınlanan sinema filmlerde de kökten
sarsılmaya başlandığı gözlemlenmektedir. Bu kurum, artık korunaklı bir alan
olmaktan öte, pek çok travmanın, kuşaklararası çatışmanın ve kirli sırların
saklandığı, mahremiyetin deşifre edilmesinin meşrulaştığı bir kurum şeklinde
yansıtılmıştır. Ancak geleneksel ve modern aile temsillerinin 1980 öncesi ve
2000 sonrası Yeşilçam yapımı filmlerde bir paradoksallığın varlığından söz
etmek mümkün görünmektedir. Özellikle aile müessesesinin 1980 öncesi yapımlarda
daha pozitif şekilde yansıtıldığının, dolayısıyla Türk sinemasında bu dönemdeki
prodüksiyonlarda geleneksel aile tipi yansımasının izlerini görmek mümkündür. 1980
filmlerinde; geçim sıkıntısı, maddi imkânsızlıklar, zengin kız - fakir oğlan
temalarına ağırlık verilmiştir. Tüm imkânsızlıklara rağmen aile kurumu kutsanmış,
her şeye rağmen bu müessesesinin ulviliğine dair vurgular yapılmış ve buna
bağlı olarak aile olmanın, birlikte yaşamanın ve zorluklarla birlikte mücadele
etmenin önemi genel olarak temsil edilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma Türk sinemasında aile kurumun
geçmişten günümüze nasıl yansıtıldığını irdelemek üzere gerçekleştirilmiştir. Bu
kapsamda; 1980 öncesini temsilen ‘Aile Şerefi’ ve ‘Bizim Aile’ 2000’li yıllar
sonrasının temsili için ise ‘Babam ve Oğlum’, ‘Dedemin İnsanları’ adlı filmler,
ailenin işlevleri–işlevsizlikleri bağlamında, Türkiye’de aileye dair yapılan
alan araştırmalarının da katkısıyla içerik analizi yöntemi kullanılarak ortaya
konulmaya çalışılmıştır. Yapılan bilimsel değerlendirmeler sonucunda çalışmanın
başında ileri sürülen varsayımları destekler mahiyette değer atfedilecek
bulgulara ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 24, 2018 |
Submission Date | September 24, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 67 |