Pakistan, Güney Asya’nın ekonomik yönden gelişmekte olan ülkelerinden birisidir. Ancak Hindistan anakarasından ayrıldığı 1949 yılından itibaren sınırları içerisinde bir takım güvenlik sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu mücadelenin en yoğun yaşandığı bölge, yarı özerk statüye sahip Federal Olarak Yönetilen Kabile Alanları (FATA) olmuştur. FATA tarihi boyunca güvenlik ve yoksullukla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Sarp coğrafyası ve savaşçı aşiretleri nedeniyle hiçbir güç burada tam anlamıyla kontrolü ele geçirememiştir. 1978 Sovyet-Afgan Savaşı ve 11 Eylül 2001 sonrası ABD’nin Afganistan’a müdahalesi sonrasında FATA birçok Taliban ve El Kaide militanının yuvası haline gelmiştir. Bu gelişmeler bölgedeki yaşam şartlarının daha da kötüleşmesine ve sosyal dokunun tamamen çökmesine yol açmıştır. Bu durum Pakistan için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturmuştur. Pakistan Federal Hükümeti 1970’li yılların sonundan itibaren bölgeye yönelik bir dizi reform girişimlerinde bulunsa da herhangi bir başarı sağlayamamıştır. Pakistan ve ABD ordusunun bölgedeki terör unsurlarını hedef alan askeri operasyonlarında birçok sivil hayatını kaybetmiş, okul, hastane ve kamu binalarının çoğu kullanılamaz hale gelmiştir. Reform girişimleri ve askeri operasyonların başarısızlığı sonrasında Pakistan, 2 Mart 2017’de Federal Mecliste FATA’nın Khyber Pakhtunkhwa (KP) Eyaleti’ne bağlanmasını kararlaştırmıştır. Bu bağlanma kararı 24 Mayıs 2018’de yasalaştırarak yürürlüğe girmiştir. Ancak bu karar, FATA’lılara kendi kaderlerini tayin etme hakkı sunmadığı gerekçesiyle bazı muhalif partiler ve bir kısım FATA’lı tarafından protestolarla karşılanmıştır. Bu çalışma FATA’nın KP’ye bağlanma kararı sonrasında ortaya çıkabilecek olumlu ve olumsuz sonuçları incelemeyi amaçlamaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 13, 2019 |
Submission Date | May 10, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 73 |