Abstract
Aynı coğrafyayı paylaşan, ortak kaygı ve değerler etrafında birleşen toplumların kendi tarihleri içinde sahip oldukları soyut ve somut değerlerini koruyarak gelecek nesillere aktarma çabası müze kavramının ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu kurumlar, ferdin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesini sağlayarak daha yapıcı ve korumacı bir anlayışın gelişmesinin yanı sıra toplumsal hafızayı da canlı tutacaktır.
Bugün, Anadolu coğrafyasında ait kültür varlıklarının korunduğu ve sergilendiği ulusal müzelerin dışında, köy müzeleri de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu mekânlar, köyden kente göçün hızlanması, gelişen teknoloji ile birlikte köylerdeki gelenekli yaşam ile üretim şekillerinin değişmesi neticesinde hızla yok olan kültür ürünlerinin korunmasını, tanıtılmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlamaktadır.
Benzer kaygılardan yola çıkılarak, Artvin Yaşam Eğitim ve Kültür Derneği (Ayek-Der), İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı, Şavşat Kaymakamlığı, Tepeköy Muhtarlığı, Artvin dışında bulunan Tepeköy Dernekleri ve Tepeköy halkının desteği ile yürütülen çalışmalar neticesinde 2015 yılında “Tepeköy Geleneksel Yaşam Kültürü Müzesi”nin açılışı yapılmıştır.
Müzede, köy halkı tarafından bağışlanan eserler arasında, çoğunluğu yerel ustalar tarafından gelenekli usuller ile üretilmiş, hammaddesi ahşap, maden, hasır ve pişmiş toprak eşyanın yanı sıra, düz dokuma yaygı, çorap ile gelenekli giyim-kuşam örnekleri sergilenmektedir. Günümüzde birçoğunun kullanım alanını yitirdiği ancak bir zamanlar günlük yaşantının her aşamasında ihtiyaç duyulan bu eserler ve müzenin tanıtımı makalenin konusunu oluşturmaktadır.