Uluslararası ilişkiler disiplininin ana akım yaklaşımlarından realizmin ilk ayağı olan klasik realizm, geçmişten günümüze kadar sahip olduğu temel varsayım ve argümanlarla uluslararası sistemde yaşanan gelişmeleri kendi iddialarıyla yorumlayıp temsilcilerinin katkılarıyla birlikte disiplinde kendine yer bulmaktadır. Bu yaklaşımın disiplindeki önemli ve etkili temsilcilerinden olan Edward Hallett Carr’ın ele almış olduğu Yirmi Yıl Krizi, 1919-1939 başlıklı çalışmasıyla birlikte hem modern klasik realizmin temellerini atmakta hem de iki dünya savaşı arası dönemi anlamamız açısından kıymetli ve nadide eserlerden biri sayılmaktadır.
Carr, bu çalışmasının yayınlamasıyla Birinci Dünya Savaşı sonrası hâkim olan liberal anlayışı yıkarak yerine klasik realist bir anlayış getirmiştir. Burada ütopyacılık veya idealizm olarak adlandırılan düşünceye yapmış olduğu eleştirilerinden ötürü realist kuramcı çizgide hareket etmektedir. Yazar idealist düşüncenin eksik yönlerini, yapılan yanlışların ve hatalı düşüncelerin önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca bu eserinde ortaya atmış olduğu ütopyacılık-gerçekçilik tartışmasını da literatüre kazandırmıştır. Bundan dolayı uluslararası ilişkiler disiplininde var olan tartışmaların ilki sayılan idealizm-realizm tartışmasına da katkı sağladığını görmekteyiz. Yazar, günümüzde hala geçerliliğini yitirmeyen bir eser ortaya koyarak savaşların yıkıcı boyutlarını anlamak ve bunun çözümü için neler yapılması gerektiğini okuyucuya bir nasihat niteliğinde sunmaktadır.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Uluslararası ilişkiler disiplininin ana akım yaklaşımlarından realizmin ilk ayağı olan klasik realizm, geçmişten günümüze kadar sahip olduğu temel varsayım ve argümanlarla uluslararası sistemde yaşanan gelişmeleri kendi iddialarıyla yorumlayıp temsilcilerinin katkılarıyla birlikte disiplinde kendine yer bulmaktadır. Bu yaklaşımın disiplindeki önemli ve etkili temsilcilerinden olan Edward Hallett Carr’ın ele almış olduğu Yirmi Yıl Krizi, 1919-1939 başlıklı çalışmasıyla birlikte hem modern klasik realizmin temellerini atmakta hem de iki dünya savaşı arası dönemi anlamamız açısından kıymetli ve nadide eserlerden biri sayılmaktadır.
Carr, bu çalışmasının yayınlamasıyla Birinci Dünya Savaşı sonrası hâkim olan liberal anlayışı yıkarak yerine klasik realist bir anlayış getirmiştir. Burada ütopyacılık veya idealizm olarak adlandırılan düşünceye yapmış olduğu eleştirilerinden ötürü realist kuramcı çizgide hareket etmektedir. Yazar idealist düşüncenin eksik yönlerini, yapılan yanlışların ve hatalı düşüncelerin önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca bu eserinde ortaya atmış olduğu ütopyacılık-gerçekçilik tartışmasını da literatüre kazandırmıştır. Bundan dolayı uluslararası ilişkiler disiplininde var olan tartışmaların ilki sayılan idealizm-realizm tartışmasına da katkı sağladığını görmekteyiz. Yazar, günümüzde hala geçerliliğini yitirmeyen bir eser ortaya koyarak savaşların yıkıcı boyutlarını anlamak ve bunun çözümü için neler yapılması gerektiğini okuyucuya bir nasihat niteliğinde sunmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Acceptance Date | December 28, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 2 |