İletişimin denetlenmesi tedbiri, hem suçun önlenmesi hem de suçun aydınlatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu tedbirle; haberleşme hürriyeti, özel yaşamın gizliliği ve kişisel verilerin korunması gibi temel hak ve özgürlüklere müdahale edilmekte ve kişilerin gizli bir şekilde paylaştıkları bilgiler elde edilmektedir. Bu tür müdahaleler, kişinin bilgisi dışında olmakta ve hatta müdahale sonrasında dahi kişi, gerekli bilgilendirmelerden yoksun bırakılabilmektedir. Bu ağır müdahalenin sonucu olarak kanun koyucu, iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanmasına yönelik sıkı kurallar belirlemiştir. Bu kuralların somut yansıması, iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanması sırasında tesadüfen elde edilen delillerin kullanılmasında da görülmektedir.
Çalışmamızda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) iletişimin denetlenmesi tedbiri sırasında tesadüfen elde edilen delillerin hangi şartlarda kullanılabileceği hususu, doktrin ve yargı kararlarında konuyla ilgili görüş ve içtihatlar ışığında ortaya konulmuştur. Bu bağlamda, öncelikle, tesadüfen elde edilen delil kavramı ve CMK'da bu kavramın ele alınışı ile ilgili kuralların üzerinde durulmuş; sonrasında ise konuya ilişkin uygulamada yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine değinilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | KAMU HUKUKU |
Authors | |
Publication Date | December 14, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 65 |