Bu makalede, suçların soruşturulması ve kovuşturulması amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135-138. maddelerinde bir koruma tedbiri olarak düzenlenmiş olan iletişimin denetlenmesi tedbiri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8. maddesinde yer alan özel ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında ele alınıp tartışılacaktır. Bu bağlamda, öncelikle iletişim kavramının içeriği, tedbirin kapsam ve amacı, tedbirin uygulanabilme şartları, tedbirin türleri, tedbir kapsamındaki kişiler, yetkili merci ve tedbirin süresi açıklanacaktır. İletişimin denetlenmesi yoluyla elde edilen içeriğin delil değeri, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiler ve müdafiyle yapılan iletişimin denetlenmesi, tesadüfen elde edilen delillerin akıbeti tartışılacaktır. Konuya ilişkin tartışmalı hususlar ve uygulamada yaşanan tereddütler, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi kararları ve doktrinde yer alan görüşler doğrultusunda tartışılarak önerilerde bulunulacaktır.
Ardından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iletişimin denetlenmesi konusundaki temel içtihatları ve verdiği kararların kapsamlı bir analizi yapılacak, iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanabilmesi için aranan asgari şartlar açıklanacaktır. Nihayetinde, AİHM kararlarında ortaya konan içtihatlar ve ilkeler ışığında, Türkiye’de mevcut mevzuatın AİHM içtihatları ile uyumlu olup olmadığı ve ihlal kararına konu olabilecek hususlar açıklanacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | KAMU HUKUKU |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2024 |
Submission Date | August 21, 2024 |
Acceptance Date | September 1, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 73 |