Objective: This study examines the evaluation of disability reports for cancer patients from a forensic perspective. It analyses the differences in assessment
between institutions and the factors that determine the acceptance or rejection of reports. The study results are intended for forensic experts, lawyers and health
professionals. The aim is to shed light on potential problems in the disability pension process for cancer patients and to contribute to legislation that ensures an
equitable approach.
Method: The data used in the study were obtained retrospectively by file review of cancer cases in which the opinion of the 3rd Specialised Board of Forensic
Medicine (3rd ATİK) of the Council of Forensic Medicine was requested by the court between 2019-2021 on whether the body had lost at least 60% of its physical
working capacity.
Results: The study analysed 195 cases where the 3rd ATİK was asked for an opinion on disability retirement. Of these cases, 65.6% were male, averaging 52.78
years, and 41.5% were between 50 and 60 years old. Most applications (87.2%) were made to the Labour Court. The study found a statistically significant correlation
between the presence of recurrence, metastasis and cancer stage and the decision of 3rd ATİK to reduce work capacity by 60%. The most common reasons were
lung, gastrointestinal and breast cancer. The reports received from Social Security Institution (SSI), Social Insurance Supreme Health Board (SISHB) and 3rd ATİK
for disability retirement showed that the decisions of SSI and SISHB mostly overlapped. However, the decisions of 3rd ATİK regarding the loss of 60% of physical
working capacity were significantly higher than those of the other institutions.
Conclusion: Recurrence and metastasis in cancer patients are important in assessing disability retirement. Differences in disability retirement decisions between
institutions may lead to loss of rights. Uncertainty and inconsistency in pension procedures for progressive diseases such as cancer prolong assessment processes
and cause economic and psychological difficulties for patients. Therefore, to ensure consistency between institutions and to standardise procedures, interinstitutional
cooperation should be established and a common implementation guide should be developed.
Amaç: Bu çalışma kanser hastalarının malulen emeklilik raporlarının adli tıp perspektifinden değerlendirilmesinin önemini ele alarak, kurumlar arası
değerlendirme farklılıkları ve raporların kabul ya da reddi için önemli olan faktörleri incelemektedir. Araştırmanın çıktıları adli tıp uzmanları, hukukçular ve
sağlık profesyonellerine yönelik olup, kanser hastalarının malulen emeklilik sürecindeki potansiyel sorunlara ışık tutmayı ve hakkaniyete dayalı bir yaklaşımın
benimsenmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Materyal ve Metod: Çalışmada kullanılan veriler 2019-2021 yılları arasında mahkeme tarafından beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediği
hususunda Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan (3. ATİK) görüş istenen kanser olguları retrospektif olarak dosya taraması ile elde edilmiştir.
Bulgular: Bu çalışmada, 3. ATİK’ten malulen emeklilik hususunda mütalaa istenen 195 olgu incelenmiştir. Olguların %65,6’sı erkek, yaş ortalaması 52,78 ve %41,5’i
50-60 yaş aralığındadır. Başvuruların %87,2’si İş Mahkemesine yapılmıştır. Nüks, metastaz varlığı ve kanser evreleri ile 3. ATİK’in beden çalışma gücünün %60’ını
kaybetme kararı arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. En sık akciğer, gastrointestinal ve meme kanseri nedeniyle başvuru yapılmıştır. Malulen emeklilik için
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu (SSYSK) ve 3. ATİK’ten alınan raporlarda SGK ile SSYSK kararlarının tamamen örtüştüğü
ancak 3. ATİK’in hastaların malulen emekliliğe hak kazandığına dair kararlarının diğer kurumlardan belirgin düzeyde daha fazla olduğu görülmüştür.
Sonuç: Kanser hastalarında nüks ve metastaz, malulen emeklilik değerlendirmesinde önem taşımaktadır. Kurumlar arasında malulen emeklilik kararlarındaki
farklılıklar, hak kayıplarına yol açabilir. Kanser gibi ilerleyici hastalıklar için malulen emeklilik süreçlerindeki belirsizlik ve tutarsızlıklar, yargılama süreçlerini
uzatmaktadır. Bu durum kanserle mücadele sürecinde olan hastalara ekonomik ve psikolojik zorluklar yaşatmaktadır. Sonuç olarak kararlardaki tutarlılığı
sağlamak ve süreçleri standardize etmek amacıyla kurumlar arası iş birliği yapılmalı ve ortak uygulama yönergesi hazırlanmalıdır.
Çalışmada Helsinki Deklerasyonu’na uyulmuş olup, kullanılan veriler için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu’ndan 10/05/2022 tarih ve 2022/174 sayılı karar ile izin alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Forensic Medicine |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 26, 2024 |
Submission Date | February 20, 2024 |
Acceptance Date | May 26, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 38 Issue: 2 |