The general themes of Fuzuli’s love poetry are bitterness of heart and sadness, trouble and sorrow, loneliness, poverty, misfortune, such as issues. Fuzuli’s most common complaints are the expressions of destiny, fate and luck. At every opportunity, Fuzuli says that he is innocent, luckless, miserable and poor. His pessimistic, pessimistic mood is evident due to the society in which he lived. Fuzuli was born and raised and lived in the land where the event of Kerbela, then a permanent places of conflict. At 16. century in and around Baghdad, the Suni-Shiite enmity and hatred among the population have increased well. Fuzuli lived in it so deep psychological conflict that has left traces of his pessimism and feelings of loneliness always felt in all his works. Fuzuli is Shiite. He has presented Qasidas to the Shah and governor. Therefore, it is understood that Fuzuli has not been taken much affinity by the Sunni and the Sunni government of the people. At the time of Ottoman rule, the approach of Kanuni and his managers has also resulted in the Shiite friends, and friends should be moving away from him. Thus, Fuzuli was really isolated and leaved lonely by these two religious slaughter people. The most important reason for his pessimism is loneliness.
Fuzuli Baghdad Kerbela isolation otherization loneliness alienation reproach poverty.
Fuzûlî’nin şiirinin genel temaları, tasavvuf düşüncesiyle de geniş bir uyum sağlayan aşk, hicran ve hüzün, mihnet ve gam, yalnızlık, fakirlik, talihsizlik gibi hususlardır. Yalnızlık Fuzûlî’nin en çok ve en hoş işlediği temalardan biridir. Kaderden, talihten, felekten yakınma Fuzûlî’de çok görülen ifadelerdir. Fuzûlî, her fırsatta kendisinin mazlum, talihsiz, zavallı, fakir olduğunu söyler. Onun bu kötümser, karamsar psikolojik durumunun içinde yaşadığı toplumdan kaynaklandığı bellidir. Fuzûlî’nin doğup büyüdüğü ve yaşadığı topraklar Kerbela olayının meydana geldiği, ondan sonra da sürekli çatışmaların yaşandığı yerlerdir. 16. yüzyılda Bağdat ve çevresinde Şii ve Sünni halk arasındaki düşmanlık ve nefret iyice artmıştır. Fuzûlî’nin yaşadığı çatışma ortamı onda o kadar derin psikolojik izler bırakmıştır ki onun kötümserliği ve yalnızlık hissi bütün eserlerinde daima hissedilir. Fuzûlî Şii’dir, önce Şii Şah’a ve valisine kasideler sunmuştur. Bundan dolayı Sünni yönetimin ve Sünni halkın Fuzûlî’ye pek yakınlık göstermedikleri anlaşılmaktadır. Osmanlı yönetimi zamanında, Kanuni’ye ve yöneticilerine yaklaşması da Şii arkadaş ve dostlarının kendisinden uzaklaşması sonucunu doğurmuş olmalıdır. Böylece Fuzûlî, birbirini dışlamış olan bu iki dini kesim tarafından da dışlanmış, ötekileştirilmiş yalnız kalmıştır. Fuzûlî’nin kötümserliğinin en önemli sebebi bu yalnızlıktır.
Fuzûlî Bağdat Kerbela Ötekileştirme Yabancılaşma Yalnızlık Melamet Fakr.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 |